Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15336 E. 2023/5841 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, kamulaştırmasız el atma nedeniyle belirlenen taşınmaz bedeli ve ecrimisil bedelinin tespiti ve ödenmesine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, bedelin ve ecrimisilin miktar, usul ve hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Ecrimisil bedelinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle bu konudaki temyiz talebinin reddine, taşınmaz bedelinin belirlenmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmaması ve bozma sonrası alınan ek rapor doğrultusunda hüküm kurulması gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Ecrimisil bedeli olarak hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davalı idare vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 14 ada 23 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın bedelinin ve belirlenecek ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından herhangi bir el atma işleminin olmadığını, el atılıp atılmadığının keşif ile tespit edilebileceğini, dava konusu taşınmaz üzerinde bedel tespiti yapılmasının gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.01.2021 tarihli ve 2019/261 Esas, 2021/8 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/2620 Esas, 2021/2640 Karar sayılı kararı ile davalı idarenin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Mahkemece kaldırma kararı öncesi verilen ilk kararı davacı tarafın istinaf etmediği, bu kararda taşınmazın metrekare birim fiyatının 19,32 TL/m², ecrimisilin 10.696,66 TL olarak belirlendiği ve bu hususun davalı idare yönünden usulî kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin gönderme kararı üzerine metre kare birim fiyatının 25,44 TL/m², ecrimisilin 13.826,73 TL olarak belirlenmesi suretiyle fazlaya hükmedilmesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin fahiş olduğunu, davalı idare yararına hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma sonrası alınan ek rapor esas alınarak karar verildiği anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.