"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 315 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin düşük takdir edildiğini, davalı idare lehine 9.319,77 m²lik alanda irtifak hakkı tesisine ilişkin kamulaştırmada mahalde bilirkişi marifetiyle piyasa rayiç değerleri gözönüne alınarak değer tespitinin yapılmasını istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.06.2018 tarihli ve 2018/101 Esas, 2018/313 Karar sayılı ilâmı ile Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2019 tarihli ve 2019/2145 Esas, 2019/2304 Karar sayılı kararıyla; davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dava konusu taşınmazın tapu kaydında DSİ lehine irtifak hakkı tescil edildiği anlaşılmakla, önceki irtifak hakkından kaynaklanan değer düşüklüğü belirlenip taşınmaz değerinden indirilmesi gerekirken, bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması ve dava konusu taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkının davacı idare adına tesciline dair hüküm kurulması gerekirken bu hususta daha önce karar verildiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal karşılaştırmasının usul ve kanuna uygun yapılmadığını, vergi değerlerinin karşılaştırılmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini, eski irtifak nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer kaybı oranının düşük belirlendiğini, faiz bitiş tarihinin ilk karar tarihi olması gerektiğini, tapu kaydında bulunması halinde takyidatların bedele yansıtılmasına şeklinde hüküm kurulması kararın icrasını engelleyeceğinden tapu kaydında haciz, ipotek vb. takyidat şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına şeklinde hüküm kurulması gerektiğini ve idare lehine vekâlet ücreti taktir edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü lehine bulunan irtifak nedeniyle hesaplanan değer kaybı oranının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 315 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedelin bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedelinden düşük olduğundan, acele el koyma bedelinin mahsubuyla kalan bedele dava tarihinden dört ay sonrasından ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin üçüncü paragrafında bulunan "karar tarihi olan 12.05.2022" ibaresinin çıkartılmasına yerine "ilk karar tarihi 06.09.2017" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.