Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15398 E. 2023/4514 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz değerlendirmesinde usul hataları yapıldığı, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların karşılaştırılmasında gerekli incelemelerin yapılmadığı ve yeterli deliller toplanmadığı, ayrıca taşınmazın değeri belirlenirken imar durumu, konumu ve emsallerin satış tarihleri gibi önemli hususların dikkate alınmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince tazminat istemine ilişkin talebin kabulüne, ecrimisil istemine ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 13 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazları bulunduğunu, dava konusu taşınmazın bir kısmının kaldırım ve asfalt yol olarak kullanıldığı iddiası var ise de söz konusu yolun ... Büyükşehir Belediyesince yapılmadığını, yolun ... Belediye Başkanlığının yetki ve sorumluluğunda bulunduğunu, tapuda ''zeytinli tarla'' vasfında olan taşınmazın iktisap sebebi olarak, ''imarın iptali 17.05.2016'' yazılmış olup davacının gerçekte taşınmazı ne zaman ve nasıl iktisap ettiğinin araştırılması, belgelerin celbedilmesi gerektiğini, geriye dönük 5 yıllık ecrimisil talep etme hakkı bulunmadığından davanın esas yönüyle de reddi gerektiğini, ilçe belediyesince yapılan parselasyon planına ait düzenlemelere milli emlak tarafından muvafakat verildiğini, daha sonra planın iptal edildiğini, davacı şirketin süresi içerisinde iptal davası açmadığını, idari işlemlerin kesinleştiğini belirterek, davanın ... Belediye Başkanlığına ihbarına, yargı yolu ve husumet itirazlarının öncelikle incelenerek kabulüne, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tazminat istemine ilişkin talebin kabulüne, ecrimisil istemine ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen el atılan alanın tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bir kısmının kaldırım ve asfalt yol olarak kullanıldığı iddiası var ise de söz konusu yolun ... Büyükşehir Belediyesince yapılmadığını, yolun ... Belediye Başkanlığının yetki ve sorumluluğunda bulunduğunu, taşınmazın bulunduğu bölgenin imar planlarının ve imar uygulamalarının da ilçe belediyesince yapıldığını, davacı şirketin taşınmazı ne zaman edindiğinin araştırılması ve geriye dönük beş yıl için ecrimisil talep edip edemeyeceğinin belirlenmesi gerektiğini, dava konusu yolun 20 metrelik olmasının ana arter niteliğinde olduğu anlamına gelmeyeceğini, emsal taşınmaz bilgilerinin dosyada olmadığını, emsal satışın ticari bir satış olup olmadığı tespit edilmediğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedellerin davalı idareden tahsiline ve ecrimisil talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 13 ada 6 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmaza yakın konumda bulanan ve Dairemize intikal eden, 4 ada 4 parsel sayılı taşınmaz için 02.11.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 332 TL/m²; 4 ada 3 parsel sayılı taşınmaza 10.04.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 319 TL/m² ve yine 6 ada 28 parsel sayılı taşınmaza 07.06.2017 değerlendirme tarihi itibarıyla 336,22 TL/m² değer biçildiği ve bu kararların Dairemiz denetiminden geçerek onandığı dikkate alındığında, dava konusu taşınmaz için 24.10.2016 değerlendirme tarihi itibarıyla 868 TL/m² değer biçen rapor inandırıcı olmadığı gibi, dava tarihine yakın tarihte satışı yapılan emsallerle dava konusu taşınmazın üstün ve eksik yönleri belirtilerek mukayese edilmek suretiyle dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen 2016 yılı emlak vergisine esas olan m² değerleri de ilgili Belediye Başkanlığından istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden ve taşınmazın değerlendirme tarihinde, bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilecek taşınmazın ise satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup düzenleme ortaklık payı düşülüp düşülmeyeceği ve taşınmaz ile somut olacak emsalin şehir halihazır haritasında konumları, birbirlerine olan uzaklıkları ve Kaymakamlık, Belediye Binası, Adliye, ticari nitelikte olan yerlere olan mesafelerinin fen bilirkişisi tarafından işaretlettirilerek bilirkişi raporu denetlenmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

5.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.