"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 488 ada 1409 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın fiilen yola ve kavşağa dönüştüğünü belirterek, belirlenecek tazminatın dava tarihinden faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçelerinde; uzlaşama prosedürü tamamlanmadan dava açılamayacağını, dava konusu taşınmazın kadastral parsel olduğunu, el atma olmadığını belirtrek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.05.2015 tarihli ve 2013/268 Esas, 2015/222 Karar sayılı ilamı davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin 26.05.2015 tarihli ve 2013/268 Esas, 2015/222 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; değer biçilirken seçilen emsalin özel nitelikli satış olduğunu, yeniden bilirkişi kurulu raporu aldırılması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemeninin yukarıda tarih ve ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemeninin yukarıda tarih ve ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza 100 metre mesafede bulunan 188 ada 326 parsel sayılı taşınmaza 2010 değerlendirme tarihi itibarıyla 383,11 TL/m² değer biçildiğini ve bu bedelin Yargıtay denetiminden geçtiğini, belirtilen değerin dava tarihine endeklslenmesi halinde dava konusu taşınmaza belirlenen bedelin yüksek kaldığını, dava konusu taşınmaz değeri biçilirken hesaplamada düzenleme ortaklık payının hatalı oranda düşüldüğünü, idare aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinde hata yapıldığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 488 ada 1409 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak biçilen değeri taşınmazın emlak vergisine esas rayiç değeri, aynı bölgeden geçen dosyalar ve taşınmazın bilirkişi kurulıu raporunda belirtilen özelliklerine göre uygun bulunmuş, taraflarca fazla yatırılan harç bedellerinin karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine ilişkin taleplerin mahallince değerlendirilebileceğinden bozmaya konu edilmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davalı idare vekilinin aşağıdaki paragraf dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Davacı vekilince 144.473,00 TL üzerinden harç yatırıldığı ve 125.127,31 TL'ye hükmedildiği gözetildiğinden kabul ve ret oranına göre 5.176,00 TL yargılama giderinin 4.451,00 TL kısmının davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerekirken davalı idare aleyhine daha yüksek yargılama giderine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; mahkeme kararının hüküm fıkrasından ''5.134,96'' sayısının çıkarılmasına, yerine "4.451,00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.