Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15449 E. 2023/4565 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, mahkemece hükmedilen bedelin hatalı hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükmedilen bedelin, ilk kararda ödenen bedel mahsubu ile hesaplanması gerekirken, hatalı bir şekilde daha yüksek bir bedele hükmedilmesi ve bu bedelin tapu kaydındaki takyidatlar düşülerek ödenmesine karar verilmemesi bozmayı gerektirir nitelikte olmakla birlikte, hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 442 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından yapılan hesaplamaların usulüne uygun olarak yapılmadığını beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.11.2020 tarihli ve 2020/57 Esas, 2020/421 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz ile aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan Dairemize intikal eden aynı ada içerisindeki komşu taşınmazların dava dosyalarında ... Belediye Başkanlığı yazı cevaplarında; taşınmazların mevcut kadastral konumunu koruduğunun, bölgede seçilmiş düzenleme alanı bulunmadığının, imar uygulaması yapılması halinde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uyarınca, %40'a kadar düzenleme ortaklık payı kesebileceğinin belirtildiği, dosyada mevcut yazı cevabında da imar planı uygulamalarının yapılması için öncelikle düzenleme sahası seçilmesi gerektiği ve seçili düzenleme sahasına uygulanacak 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesine göre kesilecek düzenleme ortaklık paylarının %40'ı geçemeyeceğinin belirtildiği, bölgede seçilmiş düzenleme sahası bulunmadığı, düzenleme sahası belirlendiğinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının % 40’ı geçemeyeceği ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarında % 40 düzenleme ortaklık payı kesildiği ve Dairemiz denetiminden geçerek onandığı da anlaşıldığından, taşınmazın tespit edilen metrekare birim fiyatından % 25 oranında düzenleme ortaklık payı düşülerek hesap yapılmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi, doğru olmadığı gibi; Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 7139 sayılı Kanun'la değişik 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarelerince belirlenmiş olan fiyatın üzerinde bedel tespit edildiğini, fark bedelin 6.026,00 TL olmasına rağmen hüküm fıkrasında hatalı olarak 6.323,68 TL olarak gösterildiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; mahkemece bozma ilamına uyularak %40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmesi sonucu bulunan m² birim bedeli üzerinden kamulaştırma bedelinin tespit edilmesinde ve taşınmazın üzerinde bulunan yapılara resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Son kararda hüküm altına alınan bedelden, ilk kararda ödenmesine karar verilmiş olan bedelin mahsubu ile 6.026,00 TL bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde fark bedelin 6.323,68 TL olarak tespit edilmesi ve işbu bedelin tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılması suretiyle davalıya ödenmesine karar verilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan "6.323,68 TL sine" ibaresinin çıkartılmasına, yerine "yasal faiz işletilmesine, bakiye 6.026,00 TL bedelin tapu kaydında yeralan takyidatların bedele yansıtılması suretiyle davalıya ödenmesine, işbu bedele" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.