"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Balıkesir ili, ... ilçesi, 2. ... Mahallesi 11911 ada 8 parsel (eski 826 ada 11 parsel) sayılı taşınmazın bir kısmına fiilen asfalt yol ve yaya kaldırımı yapılarak el atıldığını, dava konusu taşınmazın imar planında kısmen lise, kısmen park, kısmen refüj ve kısmen de yol alanında kaldığını, fiilen el atılmayan kısımların da proje bütünlüğü kapsamında değerlendirilerek taşınmazın tamamının bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza idarelerince el atılmadığını, idarî yargının görevli olduğunu, husumetin Maliye Hazinesine yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun taraf sıfatı bulunmadığından davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini, davanın yasal ve hak düşürücü sürede açılmadığından davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiğini, davanın Karayolları Genel Müdürlüğüne ihbar edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin Fen İşleri Daire Başkanlığının 15.04.2019 tarihli ve 825 sayılı yazısında dava konusu taşınmaza asfalt yol veya kaldırım yapılmak suretiyle veya başkaca herhangi bir suretle fiilen el atılmadığını, dava konusu taşınmazın küçük bir kısmının sorumluluğunun müvekkili idareye ait olduğunu, imar planına göre Kuzey Çevre Yolunda müvekkili idare tarafından kamulaştırmasız el atma işlemi yapılmadığını, dava konusu taşınmaza müvekkili idarece el atılmadığını, taşınmazın arsa vasfında olmayıp tarla vasfında olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Kuzeybatı ... Gelişme Bölgesinin 1/1000 ölçekli revizyon ilave uygulama imar planında kısmî olarak 50 metre taşıt yolu ve park alanı, ... Merkez 1/1000 ölçekli revizyon ilave uygulama imar planında ise 20 metre taşıt yolu, 7 metre yaya yolu, lise alanı, otopark ve park alanı olarak düzenlendiğini, dava konusu taşınmazla ilgili Belediyece herhangi bir fiili çalışma yapılmadığını, şayet fiili bir el atma durumu varsa Balıkesir Belediyesi zamanında yapıldığını, Balıkesir Belediyesi Büyükşehir Belediyesine dönüştüğünden tazminattan Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin sorumlu olduğunu, ayrıca otoparklarla ilgili sorumluluğun ilçe belediyesine bağlı Balıkesir Büyükşehir Belediyesine ait olduğu gibi eğitim alanlarında kamulaştırma ve okul yaptırma yetkisinin de ilçe belediyesine değil Milli Eğitim Bakanlığına ait olduğunu, dava konusu taşınmaza herhangi bir fiili el atma olmadığından hukukî el atmaya dayalı kamulaştırmasız el atma davalarının idarî yargıda açılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile 4.662.814,83 TL tazminatın Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığından, 1.527.003,03 TL tazminatın ... Belediye Başkanlığından ve 3.264.618,84 TL tazminatın Milli Eğitim Bakanlığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle tahsili ile hisseleri oranında davacılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde A-B-C-Ç-D-E-F-G-H-I-J-K harfleriyle gösterilen bölümlerin dava konusu taşınmazdan ifrazen ayrılarak krokide A-B-H harfleriyle (yol alanı) gösterilen bölümlerdeki davacılar adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile, davalı ... Belediyesi adına tapuya tescili ile yol olarak terkinine, krokide G ve I (park alanı) harfleriyle gösterilen bölümlerdeki davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi adına tapuya tesciline, krokide C-Ç-D-F-J harfleriyle gösterilen (yol alanı) bölümlerdeki davacılar adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davalı ... Belediyesi adına tapuya tescili ile yol olarak terkinine, krokide E (park alanı) harfiyle gösterilen bölümdeki davacılar adına kayıtlı tapu kaydının iptali davalı ... Belediyesi adına tapuya tesciline, krokide K harfiyle gösterilen (Lise alanı) bölümdeki davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; imar kısıtlamalarından kaynaklanan davalarının idarî yargıda açılması gerektiğini, dava konusu taşınmaza idarelerince el atılmadığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili idarenin fiili el atmasının söz konusu olmadığını, emsal karşılaştırmasında üstünlük oranlarının gerçeği yansıtmadığını, arsalara değer biçilirken dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın eksik üstün yönlerinin ayrı ayrı karşılaştırılması gerekirken yetersiz ve eksik inceleme ile bedel tespit edildiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; keşif avansının süresinde tamamlanmadığı dikkate alınmadan keşif icra edilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın küçük bir kısmından sorumlu olduklarını, imar planına göre 50 metrelik Kuzey Çevre Yolunda el atma yapılmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, alınan ek raporlaroın bilirkişi raporuna itirazlarını karşılamadığını, uygulama imar planında yolda ve yol kenarında kalan taşınmazdan idarelerinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, (G), (H),(I) ile gösterilen kısımlar yanyana olmayıp proje bütünlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini, dava konusu taşınmaz arazi olduğu halde arsa olarak değer biçildiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ıslahla arttırılan kısım için ıslah tarihinden yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın %60 daha değersiz sayılmasının gerekçelerinin açıklanmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ilçe belediyesi tarafından fiili bir çalışma yapılmadığını, husumetin büyükşehir belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18 inci maddesi uyarınca uygulama yapma yetkisi Büyükşehir Belediyesinde olup çalışmaların devam ettiğini, idarî yargının görevli olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, proje bütünlüğü gerekçe gösterilerek fiilen el atılmayan alanların da bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğunu, fiilen el atılmayan toplam 1.505,98 m²lik alanın yararlanmaya elverişli olmamasının kabul edilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yöntemine uygun şekilde değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasında ve keşif sonucu aldırılan fen bilirkişi rapor ve krokisinde belirtilen fiilen el atılan kısımlar ve sorumlu idarelerin el atılan kısımlar yönünden her bir idare yönünden teknik bilirkişilerce yapılan hesaplamaların yerinde olduğu, el atılmayan kısımlar yönünden dava konusu taşınmazın uygulama İmar Planında kısmen lise alanı, kısmen park, kısmen refüj alanında, kısmen yol alanında kalmakta olup davalı Belediyeler tarafından fiili olarak el atılan kısımlarının bulunduğu dikkate alınarak, proje bütünlüğü kapsamında kaldığı değerlendirildiğinde davalı Belediyelerin ve lise alanında kalan kısım yönünden ise Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluğunun olduğunun kabulü yerinde olduğundan davalı idarelerin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idarelerden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek 1 inci maddesi şöyledir;
“Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile)”
5. 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle:
"Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 1 inci maddesi ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile eklenen son cümlesi uyarınca fiili el atılan alanlar ile birlikte hukukî el atmaya konu bölümlerin bedeli ile fiilen el atılmayan ancak imar planı kapsamında lise alanı olarak ayrılan kısım yönünden de kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapora göre taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı kalan harçların davalı ... ve ... Belediye Başkanlığından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.