"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki başkası adına tapulu taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili davasında yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... köyü 268 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen kullanıldığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/17 Esası ile tespit edilen davacıya ait konut, ağıl 8.400 adet fıstık ağacı, 2.800 adet asma ve 50 adet karışık meyve ağaç bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idare aleyhine açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, ... Üniversitesine tahsis edilen dava konusu yerde 2009 yılından günümüze kadar yapılan gözlem, inceleme ve tespit neticesinde tek bir ağaç türüne bile rastlanmadığını, bahse konu ağaç türlerinin hiçbirinin kampüs alanında görülmediğini, 2009 yılı öncesi ve sonrasında ağaç dikilmediğini idarece herhangi bir el atma söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda fidan fiyatları çok düşük hesaplandığı hâlde maddi sıkıntılardan dolayı fidan fiyatlarına itiraz etmediklerini; ancak 4 yaşında olan fidanlar için dört yıllık bakım gideri hesaplanması gerekirken bir yıllık masrafı hesaplanmak suretiyle eksik bedele hükmedildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davanın ... Valiliğine yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmazda kuruma tahsis edildiği tarihten beri muhdesat bulunmadığını, 10.10.2008 tarihli tahsisli taşınmaz teslim ve tesellüm tutanağına göre üzerinde muhdesat olmadığını, davacı tanıklarının dava konusu yerin valilik ve jandarma tarafından boşaltıldığını beyan ettiğini, taşınmazın sonradan kuruma tahsis edilmesinin kurum tarafından taşınmaza el atıldığını göstermediğini, iddia edilen el atmanın tahsisden önce olduğunu, hava fotoğraflarına göre taşınmaz kurumca teslim alındığı tarihte dava konusu yerde muhdesat bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, raporda hesaplaması yapılan muhdesatın hepsinin davacıya ait olmadığını, bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, odun bedelinden kesim giderleri düşülmek suretiyle ağaç bedellerinin hesaplanması gerekirken böyle bir hesaplama yapılmadığını, taşınmazın kurumca 2009 senesinde teslim alınması ile inşaat çalışmalarına başlandığını, bu çalışmalar yapılırken herhangi bir ağaç köküne rastlanmadığını, davacının zararını valilikten tahsil etmesinin de muhtemel olduğunu, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden doğan zararların karşılanması hakkında kanun uyarınca valilik veya başka bir kurum aleyhine dava ikame etmiş olmasının ya da idarî başvuruda bulunmasının mümkün olduğunu, talep etmelerine rağmen Mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığını, 2005 yılı resmî birim fiyatlarına göre değer biçilmesi gerekirken 2018 yılı verilerine göre hesap yapılarak muhdesatın değerinin çok yüksek hesaplandığını, idare harçtan muaf olduğu hâlde aleyhine harca hükmedildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacıya ait olduğuna ve dava konusu muhdesata davalı idarece herhangi bir kamulaştırma kararı olmadan el atıldığına ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmediği gibi taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın alınan rapor uyarınca tespit edilen bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapı ve ağaçların bedelinin çok düşük olduğunu, geçim kaynağı olan ağıl ve ağaç bedeli çok düşük belirlendiğinden mağdur olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamuya ait taşınmaz üzerinde bulunan ev, ahır ve fidanın el atma suretiyle bedelinin istenilemeyeceğini davanın ... Valiliğine yöneltilmesi gerektiğini, husumet ve zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini, üniversite inşaatının yapıldığı sırada hiçbir ağaç ve yapının bulunmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatlara el atıldığı iddia edilen tarihin üniversite inşaatının başlama tarihinden önce olduğundan davalının sorumlu tutulamayacağını, 2005 değerleri üzerinden bedel tespitinin gerektiğini, odun bedelinin belirlenen ağaç bedelinden düşülmesi gerektiğini, davacının zararının ... Valiliğinden tahsil edilebileceği hususunun araştırılmadığını, eksik incelemeye dayalı tespit edilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülkiyeti Hazineye ait taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle üzerinde bulunan davacıya ait muhtesat bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ... ili, Kuyubaşı köyü 268 parsel sayılı, 20.055.081,00 m² yüzölçümlü tapuda Hazine adına kayıtlı taşınmazın Milli Emlak Müdürlüğünün 31.07.2008 tarihli ve 41249 sayılı yazısı ile 2.248.602,00 m²lik kısmının yapılaşma, rekreasyon, ağaçlandırma ve spor alanı olarak ... Üniversitesine tahsis edildiği, davacı tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/17 Değişik İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespite göre, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 1 yaşında 8.400 adet fıstık fidanı, 2.800 adet üzüm fıdanı, 50 adet çeşitli meyve fidanı ile konut ve ahırların yapılan keşifte dinlenen tanıklar ile bilirkişi raporu ve dosyada bulunan belgelere göre davacıya ait olduğu belirlendiğinden bedellerinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.