Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15570 E. 2023/1552 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca geri alınması ve ecrimisil tahsili isteminin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın halen kamu hizmetine tahsisli olduğunun ve davanın 2942 sayılı Kanun'un 23. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 23 üncü maddesi uyarınca taşınmazın geri alınması ve ecrimisilin tahsili istemli davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; murislerine ait İstanbul ili, .... ilçesi, ... Mahallesi 323 ada 16 (yeni 30) parsel sayılı taşınmaz ve üzerindeki ... Apartmanı isimli kargir yapı bulunmaktayken 17.02.1983 yılında PTT Genel Müdürlüğü lehine kamulaştırılarak, 29.12.1997 tarihinde davalı ...Ş. adına tescil olunan İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, ... Mahallesi, ... Sokak, 34 pafta, 323 ada 16 (yeni30) parselde kayıtlı dava konusu taşınmazın kamulaştırma amacına uygun surette kullanılmadığına dair İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/10 Değişik İş Esas sayılı dosyasında yapılan tespite istinaden 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi uyarınca kamulaştırma bedeli faizi ile birlikte davalıya iade edilmek suretiyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, kamulaştırma amacına uygun kullanılmayan taşınmazı kullanmaktan mahrum bırakılmalarına bağlı olarak taşınmazın davalı adına tescil edildiği 29.12.1997 tarihinden itibaren hesap edilecek haksız işgal tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iade talebi için öngörülen 5 yıllık süre aşıldıktan sonra davanın dinlenemeyeceğini, taşınmazın kamulaştırma amacına uygun ve komşu parsellerle birleştirilerek kullanıldığını, davacıya ait yerin otopark alanı olarak kullanılmasının ilk 5 yıllık süre geçtikten sonra 2011 yılında başladığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillere ait taşınmazın telefon santrali yapılmak üzere kamulaştırıldığını, fakat taşınmazın kamulaştırma amacı dışında kullanıldığını, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında “5 yıllık sürenin bittiği, bu tarihten itibaren de 1 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içinde kamulaştırılan taşınmaz üzerinde kamu yararına yönelik bir işlem ya da faaliyet yapılmadığı veya herhangi bir kamu yararının kalmadığı hususunda herhangi bir bildirim yapmayan idarenin kanunen kendisine yüklenen yükümlülüğe aykırı davrandığını, davacı müvekkillerin de dava konusu taşınmazın kamulaştırma amacı doğrultusunda kullanılmadığının tespitine ilişkin İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/10 D.iş Esas sayılı dosyası ile yapılan tespit ve alınan 09.02.2015 tarihli bilirkişi raporu neticesinde taşınmazın otopark olarak işletildiğini öğrendiklerini, yapılan tespit üzerine bir yıl içerisinde dava açarak kamulaştırılan taşınmazlarını geri alma haklarını kullanmak istediklerini, bu nedenle hak düşürücü sürenin geçmesinin mümkün olmadığı gibi zamanaşımı süresinin dava konusu olayda uygulanmasının anayasal mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, ayrıca davalının taşınmazı haksız bir şekilde elinde bulundurmasından ötürü ecrimisil davasının da reddinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın PTT Genel Müdürlüğünce diğer bir kısım taşınmazlarla birlikte 18.11.1982 tarihli ve 16128 sayılı Yönetim Kurulu Kararına istinaden otopark, depolama alanı, santral genişleme sahası ve kritik öneme sahip olan mevcut santrale karşı oluşabilecek tehditlerin ortadan kalkması ve santral çevresi açılarak güvenli bölge oluşturulması maksadıyla bedel karşılığında kamulaştırıldığı, taşınmazın kamulaştırılan diğer taşınmazlarla birlikte 19.12.1989 tarihinde tevhiden kamulaştırmayı yapan idare olan PTT İşletme Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği, anılan taşınmazın 29.12.1997 tarihli tashih işlemi ile ünvan değişikliği nedeniyle davalı şirket adına tescil edildiği 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinde yer alan 5 yıllık sürenin bittiği tarihten itibaren de 1 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığı, taşınmazın mülkiyeti davalı tarafa ait bulunduğundan haksız kullanımdan bahsedilemeyeceği ve ecrimisil talep edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının kabulü ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebeplerini tekrarlayarak temyiz isteminde bulunulmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi uyarınca taşınmazın geri alım ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 22 inci ve 23 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın 18.11.1982 tarihli ve 16128 sayılı Yönetim Kurulu Kararına istinaden otopark, depolama alanı, santral genişleme sahası ve kritik öneme sahip olan mevcut santrale karşı oluşabilecek tehditlerin ortadan kalkması ve santral çevresi açılarak güvenli bölge oluşturulması maksadıyla bedel karşılığında kamulaştırıldığı, taşınmazın kamulaştırılan diğer taşınmazlarla birlikte 19.12.1989 tarihinde tevhiden kamulaştırmayı yapan idare olan PTT İşletme Genel Müdürlüğü adına 30 parsel numarasıyla tescil edildiği, anılan taşınmazın 29.12.1997 tarihli tashih işlemi ile ünvan değişikliği nedeniyle davalı şirket adına tescil edildiği ve davalılarca 30 parsele tevhid edilen 16 parsel sayılı dava konusu taşınmazın özel otopark olarak kullanıldığından bahisle kamu hizmetlerine tahsis edilmediği iddiası ile söz konusu bölümün geri alınması için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.

3. 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi uyarınca, taşınmazın geri alınabilmesi için kamulaştırmayı yapan idarece, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde kamulaştırma amacına uygun hiçbir işlem yapılmayarak taşınmazın olduğu gibi bırakılması gerekir.

4. Dosya kapsamından, kamulaştırılan taşınmazın hâlen davalı idare adına kayıtlı olduğu, davacıların dava konusu ettiği 16 parselin tevhid ile 30 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı ve 30 parsel sayılı taşınmazda davalı idareye ait santral binası ve eklerinin olduğu, imar planında ayrılma amacının da Türk Telekom Santral alanı olduğu gözetildiğinde, kamu hizmetlerine tahsisin devam ettiği gibi davanın da 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinde yazılı hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, bu kapsamda 2942 sayılı Kanun hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek-1 numaralı protokolün 1 inci maddesinde belirlenen mülkiyet hakkına ilişkin hükümlerin ihlal edilmediği anlaşılmış olup mahkemece talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.