"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekillerinin cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.06.2015 tarihli ve 2015/217 Esas, 2015/338 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 29.06.2015 tarihli ve 2015/217 Esas, 2015/338 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmî verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması, sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın %5 olarak kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artırıcı unsur ilavesi gerektiğinin düşünülmemesi, taşınmazın ... köyünde bulunmasına rağmen, hüküm kısmında ... köyü olarak yazılması, kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile fark bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen metrekare birim değerine, farklı kamu kurumlarından bilgi belge istenilmesi ve bağımsız değerlendirme kurumuna yaptırılan fiyat tespit çalışması sonucunda ulaşıldığını, dava konusu taşınmaz için mahkemece belirlenen metrekare birim değerinin belirlenen bu bedelden yüksek olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %5 yerine %4 olarak uygulanmasının hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının belirlenmesinde dikkate alınan unsurların mükerrer şekilde objektif değer artış oranının tayininde kullanıldığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava konusu taşınmazda davalıların paydaş oldukları gözetilmeksizin, tam pay üzerinden kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesi yerinde değildir.
3. Mahkemece verilen ilk karar davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmiş olup ilk kararda tespit edilen kamulaştırma bedeli kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşmiştir. Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden ilk kararda tespit edilen bedel davacı idare lehine usulî kazanılmış hak oluşturduğundan, bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip adı geçenlere ödenmesi ve ilk kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden bozmadan önceki miktara göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, bozmadan sonra tespit edilen bedel üzerinden ilk kararı temyiz etmeyen davalı ...’ın payını da kapsar şekilde fark bedelin depo edilmesine ve bu bedele yasal faiz işletilmesine karar verilmesi hatalıdır.
4. Dava konusu taşınmaz ... köyünde bulunmasına rağmen, hüküm kısmında Çardak köyü olarak yazılması isabetsizdir.
5. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin tamamının derhâl ödenmesine ve bedele derhâl ödeme tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı idareye iadesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.