"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1309 Esas, 2022/1241 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 5561 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın üzerinden enerji nakil hattı geçirildiğini, 169,74 m²lik kısmından tel geçirmek sureti ile el atıldığını, tespit edilen bedelin davacılara teklif edildiğini; ancak kabul edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.04.2021 tarihli ve 2020/315 Esas, 2021/224 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 247.056,94 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve dava konusu taşınmazın fen bilirkişi krokisinde gösterilen 169,74 m²lik kısmında davalı lehine daimi irtifak hakkı tesisi ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 15.04.2021 tarihli ve 2020/315 Esas, 2021/224 Karar sayılı davanın kabulüne dair kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.07.2021 tarihli ve 2021/988 Esas, 2021/1376 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz için bilirkişi heyetince belirlenen değer kaybı oranının uygun olduğu, belirlenen m² birim fiyatı aynı yerde daha önce dava konusu olan taşınmazlar için belirlenen fiyatlarla uyumlu olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni haklı bulunmadığı gibi, dava konusu taşınmaza 1982 yılından önce el atılmış olup, davacı vekili tarafından dava açılmadan önce uzlaşma başvurusu yapıldığı, davacı vekilince dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan binanın 1987 yılında yapıldığı beyan edilmekle tazminat hesaplanırken bina bedelinin dikkate alınmaması gerektiği halde, arsa bedeline yapı bedeli de dahil edilmek suretiyle fazla tazminata hükmolunması hatalı olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince davanın kısmen kabulü ile 242.880,00 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda irtifak değer düşüklüğü oranı %45 olarak belirlenmiş olup irtifak bedeli 198.720,00 TL olarak hesaplanması gerekirken, %55 oranında uygulanmak suretiyle fazla bedel tespiti doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar
Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne ve 198.720,00 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsalin uygun olmadığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, değer düşüklüğü oranı yüksek olup faiz başlangıç tarihinin de ıslah ile artırılan kısım için hatalı belirlendiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları, 4 üncü, 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.