"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine; bir kısım davalılar yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 402 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece düşük bedel tespit edildiğini, taşınmazın niteliği ve konumuna uygun bedel belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; masrafların brüt gelirin 1/3'ünü geçemez kuralının uygulanmaması gerektiğini, taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, münavebe ürün seçiminin hatalı olduğunu, derhâl ödeme kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalılar ..., ..., ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artışı uygulanmamasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın metrekare birim fiyatının düşük olduğunu, münavebe ürün seçiminin hatalı olduğunu, arta kalan kısmın kullanılamayacak hâle geldiğini, yasal faizin kararın kesinleşme tarihine kadar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında taşınmazın sulu arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, dava konusu taşınmazın nitelikleri, dosyaya yansıyan özellikleri ve yüzölçümü dikkate alındığında objektif değer artışı uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi heyeti raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmî tarım verileri ile uyumlu olduğu, ilçe tarım verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin bedelin tamamının ödenmesine yönelik kararının yerinde olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; buna karşın fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısmın yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırılması gerektiği gözetilmeksizin hesaplama yapılmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle bu yönden yeniden hesaplama yapılarak bir kısım davalılar yönünden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 817,82 m²lik kısmın da bedelinin ödenmesine hükmedildiği hâlde tescil hükmü kurulmamasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmasından arta kalan (C) harfi ile gösterilen 817,82 m²lik kısmının bedelinin ödenmesine hükmedildiği hâlde, tapusunun iptali ile davacı idare tesciline karar verilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idarenin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idarenin diğer temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm (V) numaralı fıkrasının (2) numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine "... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 402 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Hakan Horoz'un 05.03.2019 havale tarihli rapor ve krokisinde “B” harfi ile gösterilen 6.125,44 m²lik kısmının ve "C” harfiyle gösterilen 817,82 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapudan yol olarak terkinine" yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.