Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15859 E. 2023/4290 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kamulaştırma bedelinin tespitinde net geliri esas alması, arta kalan kısımda değer azalışını uygulama ve bedeli bloke ettirerek davalıya ödemesinde isabetsizlik görülmeyerek, usul ve yasaya uygun olan karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare lehine terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, v Mahallesi 264 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 6.333,81 metrekarelik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile tapu kaydının iptali ile ... lehine yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın m² birim fiyatının en az 60.00 TL civarında olduğunu, tarla vasfında olduğunu, dönemsel gelir getirdiğini, köy içine yakın olduğunu, taşınmazlara buğday, ayçiçeği, karpuz, kavun ve domates ekildiğini, yolunun mevcut olduğunu, değerli bir mevkiide olduğunu, dönemsel ürün geliri hesaplanırken yapılacak kıymet takdirinde bilirkişi heyetince son aylarda artan döviz kurları ve fiyat artışlarının da dikkate alınması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın tarımsal amaçla kullanılamayacağını ve değerini tümden kaybedeceğini, taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün veri cetvelinde yer alan ürün verimlerinin ortalamasının kullanılması gerekirken, aksi yönde ürün verimlerinin maksimum miktarları alınarak bedelin artırıldığını, taşınmazın çevresinin bütünüyle tarım arazileri ile çevrili, meskun mahalde ve altyapı hizmetlerinden yararlanmayan bir konumda bulunduğunu, bu yönden de taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, kaldırma kararı sonrası bloke edilen bakiye bedele davanın dördüncü ayından son karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, aksi yönde mükerrer olarak kamulaştırma bedelinin tamamına son karar tarihine kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesine, arta kalan kısımda değer azalışı uygulanarak bedele eklenmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesinde, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün veri cetvelinde yer alan ürün verimlerinin ortalamasının kullanılması gerekirken, aksi yönde ürün verimlerinin maksimum miktarları alınarak bedelin artırıldığını, taşınmazın çevresinin bütünüyle tarım arazileri ile çevrili, meskun mahalde ve altyapı hizmetlerinden yararlanmayan bir konumda bulunduğunu, bu yönden de taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.