"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/762 Esas, 2022/460 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 inci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl dava ile ilk davada saklı tutulan bölümün bedelinin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davalar sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde; Yalova ili, .... ilçesi, ... mevkii 4279 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının, Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/159 Esas, 2008/185 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğini ve Hazine adına tecil edildiğini, davacıların bu taşınmazı tapu siciline güvenerek satın aldıklarını, taşınmazın bedelsiz olarak ellerinden alındığını ve zarara uğradıklarını belirterek davacıların fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile belirlenecek tazminatın işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2. Davacılar vekili birleştirilen dosyaya ilişkin dava dilekçesinde; ilk davada saklı tutulan bölüm olan 176.505,19 TL zararın tapu iptal tarihi olan 02.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili asıl dosyada cevap dilekçesinde; ile davanın bir yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise dava haksız ve yersiz olduğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleştirilen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın süresi geçtikten sonra açıldığını, dava şartlarının gerçekleşmediğini belirterek husumet ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.2015 tarihli ve 2013/268 Esas, 2015/5 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü 53.505,83 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, davacılara hisseleri nispetinde ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. (Kapatılan )Yargıtay 20.Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verildikten sonra, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; davacıların zararının, Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/159 Esas, 2008/185 Karar sayılı tapu iptal ve tescil dosyasında verilen kararının kesinleştiği 28.07.2009 tarihte oluşmuş olup, mahkemece bu tarihin değerlendirme tarihi olarak esas alınması gerekmektedir. Tapusu iptal edilen taşınmazın arsa olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Bu nedenle, mahkemece arsa niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak, suretiyle iptal kararının kesinleştiği tarih itibariyla gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2018 tarihli ve 2017/314 Esas 2018/478 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü 229.976,02 TL tazminatın taleple bağlı kalınarak 53.505,83 TL' sinin tapu iptal tescil kararının kesinleşme itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, 10.02.2021 tarihli ve 2020/7962 Esas, 2021/1189 Karar sayılı kararı ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
3.Dairemizin yukarıda belirtilen onama ilamına karşı davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin 16.11.2021 tarihli ve 2021/5793 Esas , 2021/13208 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan Yalova ili, .... ilçesi ... mevki 4271 parsel sayılı taşınmaza 28.07.2009 ve 14.06.2011 değerlendirme tarihleri itibari ile m² sine 120,00 TL ve 143,00 TL değer biçildiği, aynı yerde kain 4267 parsel sayılı taşınmaza ise 02.06.2008 değerlendirme tarihi itibari ile m² sine 117,00 TL değer takdir edildiği ve bu m² birim fiyatlarının Dairemizin denetiminden onanmak sureti ile geçtiği dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporunun inandırıcı olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
1. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.09.2022 tarihli ve 2021/762 Esas, 2022/460 Karar sayılı ilamı ile asıl davanın kabulüne ile 53.505,83 TL'nin tapu iptal tescil davasının kesinleşme tarihi olan 28.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden tahsiline birleştirilen davanın kısmen kabulüne 5.171,53 TL'nin tapu iptal tescil davasının kesinleşme tarihi olan 28.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, faiz oranının hatalı olduğunu,davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal karşılaştırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 4721 sayılı Kanun’un 1007 inci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanun'un (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 Sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ila 439 uncu maddeleri
2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
6. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun )146 ncı maddesine (eski 125 inci md.)
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Yalova ili, .... ilçesi, ... Mahallesi 4279 parsel sayılı 476.20 m2 yüzölçümlü taşınmazın 12.11.1998 tarihinde yapılan satış yoluyla davacılara geçtiği, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava üzerine Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/159 Esas, 2008/185 Karar sayılı kararıyla tapu kaydının iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 28.07.2009 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 26.03.2013 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arsa niteliğindeki taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı ...'den tahsiline karar verilmesi yerindedir.
4.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
5. Mahkemece verilen ilk karar her ne kadar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş ise de ilk bozma ilamında,davacılar vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığından bahisle temyiz talebinin reddine karar verildiği gözetildiğinde, mahkemece verilen ilk kararda hükmedilen 53.505,83.TL bedelin davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı gözetilerek, birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
6.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 ncü maddesinin dördüncü bendinde belirtilen “ maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." hükmü gözetilmeden, davacı taraf aleyhine vekâlet ücreti takdiri bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
Taraf vekilerince temyiz itirazları kısmen kabulü ile, 2. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.09.2022 tarihli ve 2021/762 Esas 2022/460 Karar sayılı ilamının; birleştirilen dosyaya ilişkin bölümünden;
a) 1 numaralı bendin tümüyle çıkartılmasına, yerine “Davanın Reddine”ibaresinin yazılması,
b) 3 numaralı bendinden “ giderinden davanın red ve kabul oranı nazara alınarak hesaplanan 76,79 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacılara verilmesine; bakiye yargılama” ibaresinin çıkartılması,
c) 5 numaralı bendin tümüyle çıkartılması,
d) 6 numaralı bendinden “26.696,15 TL”ibaresinin çıkartılmasına, yerine “9.200.00TL ibaresi yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacılara idareye iadesine, 11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.