Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16004 E. 2023/3642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, takibin yapıldığı yer mahkemesinin görevli olduğu ve icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın da öncelikle bu mahkemece incelenmesi gerektiği gözetilerek, Bismil 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR

A. Bismil 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.11.2021 Tarihli ve 2021/160 Esas, 2021/186 Karar Sayılı Kararı

Eldeki uyuşmazlıkta, davalı ödeme emrine itirazında icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davacının taraflar arasında bir sözleşme ve ticarî ilişki olduğunu ispat edemediği, bu durumda yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

B. Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.06.2022 Tarihli ve 2022/305 Esas, 2022/265 Karar Sayılı Kararı

Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesi nedeniyle borç olarak verilen bedelin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup davacının ikametgâhının Bismil/Diyarbakır olduğu ve yetkili mahkeme konusunda davacı tercih hakkını bu yönde kullandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

II. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukukî dayanağı, 6100 sayılı Kanunu’nun 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir:

"Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."

3. 6100 sayılı Kanun’un “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesinin şöyledir: "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir."

4. 6100 sayılı Kanun’un “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” başlıklı 16 ncı maddesi şöyledir: "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir."

5. 6100 sayılı Kanun'un "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci, üçüncü ve

dördüncü fıkrası şöyledir:

"(2)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz."

"(3)Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir."

"(4)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir."

6.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) " İfa yeri " başlıklı 89 uncu maddesi şöyledir.

"Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.

Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;

1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,

2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,

3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.

Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir."

C. Değerlendirme

1. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartıdır. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır.

2. İlâmsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.

3. Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilerek uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verecektir.

4. Dosya kapsamından, alacağın tahsili için Bismil İcra Müdürlüğünün 2021/302 Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattığı, davalının yetkiye, takibe, asıl alacağa, faize, faiz oranlarına ve diğer tüm alacak kalemlerine itiraz ettiği, takibin durduğu, itiraz davasının takibin başlatıldığı yer olan Bismil 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. İtiraz davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerektiğinden uyuşmazlığın Bismil 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Bismil 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.