"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik taşınmaz bedelinin ve ecrimisil bedelinin tahsili davasında İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 138 ada 2 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmadan sulama kanalı yapılmak suretiyle el atıldığından, el atma ve ecrimisil bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bölge müdürlüğünce yürütülen projelerden ... Sol Sahil sulama projesi nedeniyle kamulaştırılan Mozgelen köyü 138 ada 2 parsel nolu taşınmaz için 21.08.1999 tarihinde kamulaştırma kararı alındığını, ancak kamulaştırma işlemleri tamamlanamayan taşınmazların bulunduğu bölgede 27.02.2010 tarihinde Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün toplulaştırma çalışmaları kapsamına alındığını, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 2800 m²lik alanın kanal olarak kullanılmadığı gerekçesiyle arta kalan alan olarak hesaplandığını ve bu alanın bedeline hükmedildiğini, fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 2800 m²lik alan dahil taşınmazın tamamının niteliğinin kanal olarak tescil edildiğini niteliği kanal olan bir taşınmazın satılıp devredilemeyeceğini, özel bir amaçla kullanılamayacağını, dolayısıyla bu durumun mülkiyet hakkını kısıtlayan bir husus olduğunu ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmaz kuru tarım arazisi olduğu halde bilirkişi raporunda sulu tarım arazisi üzerinden değerlendirme yapıldığını, raporda ürünlerin ortalama birim fiyatlarının yüksek alındığını, raporda ürünlerin üretim masrafları düşük alındığını,yörede yapılan bilimsel araştırma ve çalışmalar sonucunda kapitalizasyon faiz oranı % 6 olarak belirlenmişken bilirkişiler raporlarında kapitalizasyon faiz oranı % 4 oranında alarak taşınmazların metrekare birim fiyatlarının yüksek çıkmasına sebebiyet verdiğini, bilirkişilerin raporlarında taşınmaza % 250 oranında objektif değer artışı uyguladığını bu durumun hatalı olduğunu, ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek, net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedellerin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf isteminin esastan reddi ile davacılar vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın tamamının kanal alanında kaldığından tamamının bedeline hükmedilmesi yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üçi numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kararının gerekçe ve hüküm kısmında çelişki olduğunu, hükmün kuruluş biçimi dikkate alındığında infazının mümkün olamayacağını, istinaf kararında bedelin hatalı hesaplandığını, tashih şerhi gözardı edildiğini, ,bedelin düşük belirlendiğini, vekâlet ücretinin yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre düşük belirlendiğini, ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve resen dikkate alınacak nedenlerle temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisil bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak taşınmaza değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca, bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazın tamamına kanal olarak el atıldığı kabul edilerek davacılar payı gözetilerek, taşınmazın tamamının bedeline hükmedildiği halde infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı idare vekilinin tüm davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacılar vekilinin diğer Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının,
a.) (3) numaralı bendinde yer alan “Fen bilirkişisi ... 11/02/2019 tarihli Fen bilirkişi raporundaki A harfi dışında kalan” cümlesinin çıkartılarak yerine “Davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 138 Ada 2 parsel sayılı taşınmazın tamamı olan ” cümlesinin yazılmasına,
b.) (4) numaralı bendinde yer alan “) Davaya konu ... ili ... ilçesi ... köyü 138 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden hesaplanan” cümlesinin çıkartılarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.