"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/146 Esas, 2021/876 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 433 parsel (eski 114 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.12.2015 tarihli ve 2012/74 Esas, 2015/724 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; ... Tarım ve Orman Müdürlüğünden 2012 yılına ait veriler getirtilip hükme esas alınan bilirkişi rapor denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması ve davalılar dava konusu taşınmazda 461/756 oranında pay sahibi olduğu halde gerekçesi açıklanmadan tam paya göre hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne tespit edilen bedelin 27.06.2012 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faizi ile davalılara ödenmesine ve dava konusu taşınmazdaki davalılar payının tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kuru arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza sulu arazi olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranı ve veriler hatalı alınarak yüksek bedel belirlendiğini, objektif değer artış oranın ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer artışı uygulanması gerektiğini ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Davacı idarece bozma öncesi davacı idarenin payını da kasar şekilde 93.574,09 TL depo edildiği anlaşılmakla, fazla depo edilen 40.200,36 TL’nin varsa işlemiş faizi ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.
4.Tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt uyandıracak şekilde karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;
a.) (2) numaralı bendinin sonuna “davacı idarece fazla depo edilen 40.200,36 TL’nin varsa işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” cümlesinin eklenmesi,
b.) (2) numaralı bendindeki ”karar tarihine” ibaresi hükümden çıkartılarak yerine “ilk karar tarihi olan 25.12.2015 tarihine” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.