Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16295 E. 2023/4382 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında, ölen davalının mirasçılarının davaya dahil edilmemesi, bazı davalıların dava ehliyetinin denetlenmemesi, acele el koyma bedelinin mahsubu ile ilgili hesaplama yapılmaması ve tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi hususlarının temyiz incelemesine konu olması.

Gerekçe ve Sonuç: Dahili davalılardan birinin ölümü nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edilmemesi, bazı davalıların dava ehliyetlerinin denetlenmemesi, acele el koyma bedelinin mahsubu ile ilgili hesaplama yapılmaması ve tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi hususları usul ve yasaya aykırı görülerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi eski 253 parsel (ifrazen 840 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin mahsubu ile oluşan fark bedelin üçer aylık vadelide nemalandırılarak karar kesinleşince davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından hükmedilen kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın bilirkişiler tarafından sulu tarım arazisi olarak değerlendirildiğini, dava konusu taşınmazın idare tarafından yapılan kamulaştırma işlemi sonrasında sulu tarım arazisi vasfı kazandığını, motopomp kullanımından kaynaklı gidere ek sulama ücreti eklenmediğini, bilirkişilerce kapitalizasyon faiz oranının olması gerekenden düşük alındığını ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararı ile tavzih kararında Av. ... vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına hükmedilmesinin taraflarınca anlaşılamadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu anlaşıldığından %4 kapitalizasyon faiz oranının doğru uygulandığı, dava tarihi olan 2018 yılı değerlendirme tarihi kabul edilerek ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri kullanılmak suretiyle gelir hesabına göre taşınmazın bedelinin tespitinin yerinde olduğu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olduğu gibi tapu kaydında yer alan ipotek ve haciz gibi takyidatların kamulaştırma bedeline yansıtılarak tapunun takyidatlardan arındırılmış şekilde davacı idare adına tesciline dair hüküm kurulmuş olmakla kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, davalı vekili her ne kadar vekâlet ücretinin ödenmesi hususunda tereddüt oluşacağını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de takdir olunan vekâlet ücretinin kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara eşit oranda verileceği ve verilen kararda tereddüt bulunmadığı, kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi ve 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Buna karşın; ... T.C. kimlik numaralı dahili davalı ...’nın yargılama sırasında öldüğü anlaşılmış olup 2942 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinin 5 inci fıkrasına göre, usulüne uygun olarak açılan davada taşınmazın gerçek malikinin öldüğü sabit olursa mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle devam olunacağı hüküm altına alındığından, adı geçen dahili davalının mirasçılarını gösteren veraset belgesi getirtilip, tespit edilecek mirasçılarına dava dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

5. ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...), ... (T.C. kimlik no: ...) gerekçeli karar başlığında davalı sıfatıyla yer aldıkları hâlde, adı geçenleri tapu malikleri veya mirasçıları ile aralarındaki hukukî ilişkiyi sağlayan veraset ilamları dosyaya getirtilip adı geçen davalıların dava ehliyeti denetlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir.

6. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/147 Esas sayılı acele el koyma dosyasında depo edilen 90.674,20 TL’nin tapu malikleri ile mirasçılarına ödenip ödenmediği tespit edilerek ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamının, ödenmiş ise acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedelin her bir tapu maliki davalıya ve dahili davalılara ne miktarda ödeneceğini gösterir şekilde hesap bilirkişisinden ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden, kime ne miktarda ödeme yapılacağı belirtilmeden infazda tereddüt uyandıracak şekilde ödeme hükmü kurulması doğru görülmemiştir.

7. Tapu maliki ... mirasçılarından ... ve ... ’ın dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmedikleri ve davaya dahil de edilmedikleri anlaşıldığı hâlde, adı geçenlerin payını da kapsar şekilde tam paya göre bedele hükmedilmesi ve tescil hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.