Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16308 E. 2023/6740 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali sebebiyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Devletten talep edilmesine ilişkin tazminat davasında, husumet yönünden Hazine'nin davalı gösterilmesi gerekirken Orman Genel Müdürlüğü'ne dava açılması ve Hazine'nin sonradan davaya dahil edilmesi nedeniyle, davalı Hazine yönünden davanın usulden reddine karar verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen Devlet sorumluluğunun kusursuz sorumluluk türünde olduğu, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu, davacının asıl dava etmek istediğinin Hazine olduğu, temsilde yanılma hali bulunduğu ve usul ekonomisi gözetilerek Hazine aleyhine hüküm kurulması gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin Hazine yönünden davanın reddine ilişkin kararının bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine yapılan temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve Orman Genel Müdürlüğü vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 337 parsel sayılı taşınmazın 5.846,42 m²lik kısmının kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığının tespit edildiğini, herhangi bir icrai faaliyette ve bir tasarrufta bulunulamayacağı hususunun açık ve net olduğunu, idarenin müvekkilinin mülkiyet hakkına haksız olarak fiilen el atıldığını, kaybolan mülkiyet hakkının bedele çevrilerek doğan zararın idareden tazminini talep hakkı doğduğunu, bu nedenle de bu bölümün orman vasfı niteliğinde Hazineye tescili gerekeceğinin anlaşılacağını, bunun sonucu müvekkili adına kayıtlı taşınmazda meydana gelecek eksilme ile doğacak zararın belirlenerek tespit olunacak bedelin idare tarafından karşılanması gerektiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2021 tarih ve 2020/250 Esas, 2021/276 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalı ... Hazinesinden tahsiline, davalı Hazine adına orman vasfı ile kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2021 tarihli ve 2021/1528 Esas, 2021/1388 Karar sayılı kararı ile açılan davada, Orman Yönetimine husumet yöneltilerek dava açıldığından Orman Yönetimi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, tazminat davasında Orman Yönetimi ve Hazine arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığına ve Hazinenin sonradan davaya dahil edilmiş olmasının ona taraf sıfatı kazandırmayacağına göre hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmayan Hazine aleyhine tazminata hükmolunması doğru görülmeyerek davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle Orman Genel Müdürlüğü yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Hazine yönünden ise davanın usulden reddine karar verilmiştir.

BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2021 tarihli ve 2021/1528 Esas, 2021/1388 Karar sayılı kararı kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 17.05.2022 tarihli ve 2021/13792 Esas, 2022/8698 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Kanun'un sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007 nci maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre; davalı olarak Hazine'nin taraf gösterilmesi gerekirken, Orman Genel Müdürlüğü'ne husumet yöneltilerek dava açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin, Hazine olduğu belirgin olup, temsilde yanılma hali bulunduğu ve usul ekonomisi de gözetilerek Hazine aleyhine hüküm kurulması gerekirken davalı idareler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı ve davaya dahil etme işleminin Hazineye taraf sıfatı kazandırmayacağı gerekçesi ile Hazine yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi, Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılmış davanın husumetten reddine karar verildiği ve Orman Genel Müdürlüğü vekil ile temsil edildiği halde, lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz itirazında bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin yüksek belirlendiği, orman arazisi olduğundan arazinin ekilip dikilmesinin mümkün olmadığını, toprak derinliği, erozyona müsait olup olmadığı ve eğiminin belirlenmediğini, orman toprak yapısında otsu bitki pırnal dışında başkaca bir şeyin yetişmesinin mümkün olmadığını, taşınmaz üzerindeki kızılçam ağaçlarının emek ve masraf yapılarak elde edilmiş ağaç olmadığını, birim fiyat değerlendirmesinin gerekçesiz olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davacı ... Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; Orman Genel Müdürlüğü lehine vekâlet ücretinin az olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2.4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareler harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.