Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16355 E. 2023/3936 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yerleşik Yargıtay içtihatları gözetilerek usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 102 ada 67 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; münavebe ürünlerinin bilirkişilerin takdiri ile belirlenmiş olup hatalı olduğunu, aynı değerlendirme yılındaki kamulaştırma davalarında alınan bilirkişi raporlarında sulu tarım arazileri için ayçiçeği yerine arpa münavebe planına dahil edildiği halde, bu dosyada ayçiçeğinin hesaba dahil edilmesine ilişkin açıklamada bulunulmadığını, münavebe planında ilçe genelindeki ürünlerin dikkate alınması gerekirken bu çelişkinin anlaşılamadığını, ayrıca ayçiçeğinin çerezlik hali hesaplamaya alınarak hata yapıldığını, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına göre münavebeye alınan ürünün işlenmiş hali değil tarladan çıkan hali ile hesaplanması gerektiğini, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün bildirdiği münavebe planına ve verilerine göre son 5 yıla ilişkin verim ortalaması istenerek hesaplamanın buna göre yapılması gerektiği halde 2019 verilerine göre hesaplama yapıldığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü alınmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda arazinin sulu olduğu belirtilmiş ise de nereden ve nasıl sulandığına ilişkin hiç bir açıklama bulunmadığını, raporun bu yönüyle denetime elverişli olmadığını, arta kalan alan yönünden belirlenen değer azalış oranının fazla olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza değer biçerken ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanıldığı, münavebeye esas alınan ürünler için alınan verim miktarının, maliyet cetvelinde belirlenen asgari ve azami sınırlar içinde olduğu, kapitalizasyon faizinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da zikredildiği üzere, taşınmazın sulu olması nedeniyle % 4 olarak uygulanmasının doğru olduğu, dosya içinde bulunan 2020 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü maliyet cetvelinde yer alan üretim giderinin brüt gelirin %50'sine yakın olup, ekonomik tarım yapılabilmesi için Türkiye ortalamasına göre, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı gözetilerek değerlendirme yapılması yerinde olduğu gibi, arta kalan kısımdaki şekil bozukluğu, modern tarım aletlerinin kullanılmasında yaşayacağı kısıtlılık nedeniyle değer düşüklüğü hesaplanarak kamulaştırma bedeline eklenmesinin doğru olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; hükmedilen bedelin temyiz sınırının altında kaldığını, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri aynen tekrar ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanunu’nun 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerekmektedir.

3. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.