"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü (eski 663 parsel) yeni 221 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı idarece müvekkiline dava konusu parselle ilgili son teklifin 93.278,00 TL olarak yapıldığını, bu bedelin müvekkili tarafından kabul edilmediğini, kamulaştırmaya karar verilen 19 adet taşınmaza davacı idare ve uzlaşma komisyonu tarafından teklif edilen metrekare birim fiyatlarının belli olduğunu, 638,639,641,642,643 parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu taşınmazlara birim fiyatı olarak 700 TL, 800 TL fiyat teklif edildiğini, müvekkiline ait taşınmazların konumunun diğer 639,641,642 ve 643 parsel sayılı taşınmazların konumu arasında kamulaştırmaya sebebiyet veren Cumhurbaşkanlığı binası konumu dikkate alındığında değeri olumsuz etkileyebilecek herhangi bir fark olmadığını, pazarlık komisyonunun müvekkiline teklif ettiği tutarın en yüksek tutar olmadığını, mahkemece eksiklikler tamamlandıktan sonra oluşturulacak bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılmasını ve belirlenecek gerçek bedelin müvekkiline ödenmesini, kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin uygulanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; belirlenen bedelin fahiş olduğunu, piyasa değeri ile uyumlu olmadığını, bilirkişi raporuna ilişkin yapılan itirazların dikkate alınmadığını, hüküm altına alınan kamulaştırma bedelinin aynı mahalledeki emsal kamulaştırma bedellerine kıyasla oldukça fahiş olduğunu, objektif değer artışına ilişkin yapılan itirazlarının bilirkişilerce dikkate alınmadığını, taşınmazın metrekare birim değerinin gerçek değerinin çok üzerinde tespit edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar sonrasında alınan ikinci bilirkişi ek raporu karar vermeye yeterli olmadığını, münavebeye alınan ürünler ile dava konusu taşınmazda mutat ve yaygın yetiştirilen ürünlerin farklılık gösterdiğini, bozma öncesi bilirkişi raporunda metrekare birim fiyatının çok altında birim fiyat belirlendiğini, bu durumda da taşınmaza yansıtılan objektif değer artış oranının da pratikte bir anlam ifade etmediğini, bilirkişi heyetince ve mahkemece taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alınarak tarımsal arazi olduğuna kanaat getirilerek net gelir yöntemi ile değerini tespit etmesine itirazları olduğunu, taşınmazın bulunduğu konum itibarıyla salt bir tarım arazisi olarak değerlendirmesinin mümkün olmadığını, bölgedeki emsal rayiçlerin bilirkişi heyetinin belirlediği tutar olmasının mümkün olmadığını, verilen kararın hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin yöntem itibarıyla doğru olduğunu ancak 2018 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce bildirilen münavebe planına uygun ürünlerle üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmak suretiyle, kapitalizasyon faizi %4, objektif değer artış oranı da %600 uygulanarak hesaplanan bedel üzerinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bedelinin yüksek belinlendiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının gerçeği yansıtmadığını, kamulaştırma bedelinin nemalarıyla ödenmesine karar verildiği halde faiz işletilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; münavebeye alınan ürünlerin hatalı olduğunu, bölgede en çok yetiştirilen domates, salatalık gibi ürünlerin değerlendirmeye alınmadığını, uygulanan objektif değer artış oranının daha yüksek alınması gerektiğini, yargılamanın dört aydan fazla devam etmesi nedeniyle kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 15.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda münavebe ürünleri arasında ıspanak alındığı ve yüksek objektif değer artış oranı uygulandığı halde Bölge Adliye Mahkemesince gerekçesi açıklanmadan ıspanak yerine lahana ürününün münavebeye dahil edilerek objektif değer artış oranının düşük uygulanması suretiyle aza hükmedilmesi doğru değildir.
5.Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının değeri tespit edilirken, değerlendirme yılına ait ... Yapı Yaklaşık Birim Maliyet Fiyatları uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, yapı sınıfına ait değerlendirme yılındaki metrekare bedeline ayrıca endeks ilavesi suretiyle fazla bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.