Logo

5. Hukuk Dairesi2022/1641 E. 2022/10233 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin açılan davada zamanaşımı ve husumet yönlerinden verilen kararların doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine karşı yasal sürede itiraz edilmemesi ve tapu kaydının iptali ve tescil davasının da zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması, ayrıca belediyenin tapu sicil memurunun hatasından sorumlu tutulamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davalı ... hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı ve davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dosya bulunan kayıt ve belgelere kararın dayandığı gerekçelere göre, davacının, ... sınırları içinde 50 dönüm büyüklüğündeki tarlanın davacının murisi ... tarafından 1940 yılında malik sıfatı ile davasız ve aralıksız olarak zeytincilik tarımı yapılarak zilyetlik ile edinilen bir taşınmaz olduğu halde yapılan kadastro çalışmalarında murisleri adına tescil edilmediğinden uğradığı zarar istemi ile eldeki davanın açıldığı, tazminat istemine konu taşınmazların bulunduğu dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede genel arazi kadastrosunun 1972 ve 1973 yıllarında yapıldığı, 105 ada 1 parselin 21.07.1972 tarihinde Maliye Hazinesi adına, 105 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise ... adına tesciline karar verildiği, davacılar murisi tarafından 5602 sayılı Kanun'un 26. maddesinde belirtilen 30 günlük süre içinde itiraz edilmeksizin kadastro tutanaklarının kesinleştiği, davacı tarafndan Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/229 E. - 2016/48 K.sayılı dosyasında Bodrum Belediyesi ve Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazların murisin zilyetinde olduğu iddiasına dayanarak açılan tapu kaydının iptali ve tescil davasının Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi gereğince 10 yıllık süre geçtiğinden bahisle 04/02/2016 tarihinde davanın reddine karar verildiği, ancak bu davanın derdest olduğu, kaldı ki davacının dava konusu taşınmazda tapu ile malik olmadığı, zilyetliğe dayalı olarak dava açtığı da gözetildiğinde davanın esastan reddi yerine, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğru olduğu gibi, ... hakkında açılan dava bakımından ise tapu sicillerinin hatalı tutulmasından kaynaklı davada Belediyenin taraf sıfatı olmadığından husumetten red kararı verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.