"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 163 ada 17 parsel (ifrazla 163 ada 82 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmazın bir kısmının kamulaştırılması ile taşınmazın değerinin ciddi derecede azalacağını, arta kalan kısmın fiziken kullanılmasını engelleyeceğini ve mevcut imar planları göz önüne alındığında bu kısımda yeniden bina yapma imkânının da ortadan kalkacağını, bu bakımdan 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin beşinci fıkrasında tanınan hakkı dava sonuna kadar saklı tuttuklarını, dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, arta kalan kısımda belediye tarafından imar tadilatı yapılacak olup, bu kısım için yüksek oranda değer azalışı bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığını, aksi kanaatte olunması halinde bu kısmın tamamının kamulaştırılması hususunun TCDD 6. Bölge Müdürlüğünden sorulmasını, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların bedelinin hatalı hesaplandığını, yapının yaşına göre uygulanan yıpranma oranının düşük olduğunu, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın zemin oturumunun yanlış ve müvekkilinin aleyhine olacak şekilde eksik hesaplandığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar durumu ve bulunduğu konum nazara alınarak arsa olarak kabulü ile arsalara özgü emsal kıyaslaması yöntemi ile taşınmazın değerinin hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, somut emsal olarak ... Mahallesi 5822 ada 2 parsel sayılı taşınmazın satışı esas alınarak yapılan karşılaştırma neticesinde dava konusu taşınmazın değerinin bulunmasının, taşınmazdaki inşai muhdesatların bedelinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasının ve taşınmazın arta kalan kesiminde bilirkişi raporunda belirtilen gerekçelerle tespit edilen oranda değer kaybı olacağı kabul edilerek değer kaybı bedelinin de kamulaştırma bedeline ilave edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davanın niteliğine göre davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanmasına dair hüküm kurulmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 163 ada 17 parsel (ifrazla 163 ada 82 parsel) sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.