Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16548 E. 2023/4572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve sorumlu idarelerden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Fiilen el atılan alanlar ile birlikte hukuki el atmaya konu bölümlerin de bedelinin, emsal karşılaştırılması yapılarak belirlenmesinde ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi ile Ek 1. maddesi hükümleri uyarınca davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idareler vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1530 ada 18 parsel (yenileme sonrası ... Mahallesi 16644 ada 6 parsel) sayılı taşınmaza davalı ..., ..., Milli Eğitim Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğünce, yol, otopark, karayolu ve okul yapılmak suretiyle fiilen atıldığı gibi, imar planında da bu şekilde ayrıldığından bahisle belirlenecek bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idareler vekilleri cevap dilekçelerinde; taşınmaza fiilen el atılmadığını, sorumluluğun idarelerine ait olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare ve Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını, sorumluluğun kendilerine değil ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, taşınmaz için yüksek bedel belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza el atılmadığını ve taşınmaz için yüksek bedel belirlendiğini, sorumluluğun Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, ilk davada bedeli ödenmeyen yerlerin bedelinin kanun yolu başvurusunda istenilmesi gerektiğini, bundan dolayı ikinci bir dava açılamayacağını, aynı taşınmaz hakkında açılan davalarda farklı yüzölçümlere göre bedel verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza el atılmadığını, kaldı ki uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

4. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atılmadığını, sorumluluğun ilçe belediyesine ait olduğunu, bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (eski 1530 ada 18 parsel) yenileme sonrası Büyükdere Mahallesi 16644 ada 6 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı idarelerden tahsiline dair mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını, sorumluluğun kendilerine değil ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, taşınmaz için yüksek bedel belirlendiğini, düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaza el atılmadığını ve istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atılmadığını, sorumluluğun ilçe belediyesine ait olduğunu, bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi, Ek 1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (eski 1530 ada 18 parsel) yenileme sonrası Büyükdere Mahallesi 16644 ada 6 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 1 inci maddesinin son fıkrası uyarınca fiilen el atılan alanlar ile birlikte hukukî el atmaya konu bölümlerin de bedelinin alınan rapor uyarınca davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idareler vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harçların davalı idareler ... ve ... Belediye Başkanlığından ayrı ayrı alınmasına, davalı ... ve ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.