Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16557 E. 2023/3815 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar düzenlemesi sonucu yola terk edilen taşınmaz için kamulaştırmasız el atma tazminatı talep edilip edilemeyeceği ve bedelinin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmediği ve usul/yasaya aykırılık tespit edilmediği gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı idare yönünden esastan reddine, davacılar yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 503 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından yapılan imar düzenlemesi neticesinde kamulaştırılacak alan olarak ayrıldığını, fiilen yol olarak el atıldığını; fakat kamulaştırma işlemlerine başlanmadığı gibi bir bedel de ödenmediğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; imar düzenlemesi gereği düzenleme ortaklık payı olarak yapılan kesintinin dava konusu edilemeyeceğini, idari yargının görevli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 51 No.lu parselasyon planı ile uygulamaya alınan ve 1 No.lu parselasyon planında uygulama dışı bırakılan 30.636,00 m²lik kısmın %25 düzenleme ortaklık payı oranına tekabül eden miktarın 7.659,00 m² olduğu ve bu kısmın, yola terk olarak gösterilen 8.416,00 m² ile arasındaki 757,00 m²lik alanda asıl ve birleştirilen davacıların payı yönünden davanın kısmen kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak asıl ve birleştirilen davacılara verilmesine ve dava konusu taşınmazın davacıların payı oranında tapusunun iptali ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın 1 ve 51 No.lu parselasyon planları ile yapılan uygulamalar sonucunda imar parseli haline geldiğini, bir parselden ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesilemeyeceğini, 8473 m²lik bölümün yola giden olarak kesildiği ve düzenleme ortaklık payı olarak düşünülemeyeceğini, tam bedelinin verilmesi gerektiğini, paydaş dosyasının bu gerekçe ile bozulduğunu ve Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2021/2622 Esas sayılı ilamı ile bu alan üzerinden davanın kabulüne karar verildiğini, ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın 6785 sayılı İmar Kanunu’nun (6785 sayılı Kanun) 42 nci maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı olarak kesildiğini, bu nedenle bedelinin verilemeyeceğini, emsal Yargıtay kararlarının dikkate alınmadığını, kendilerine kısmen de olsa husumet düşmediğini, belirlenen bedelin fazla olduğunu, emsalin uygun olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak asıl ve birleştirilen davaların dava tarihlerine göre belirlenen birim bedelleri üzerinden yola giden olarak ayrılan 8473 m² üzerinden davacılar paylarına isabet eden bedelleri ayrı ayrı belirleyen 08.01.2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile delillerin toplanmış olduğu ve yeniden yargılama yapılmasını gerektiren bir hususta bulunmadığı dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, 08.01.2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre 8473 m²lik kısımda davacıların murisinin 1/2 hissesine isabet eden alanın 4.236,50 m² olduğu dikkate alındığında asıl davada 360TL/m² birim bedel üzerinden bu dosya davacıları hissesine düşen bedelin 1.016.759,52 TL, birleştirilen davada 413 TL/m² birim bedel üzerinden bu dosya davacısı hissesine düşen bedelin 583.224,56TL olduğu dikkate alınarak, ıslah edilen bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne dair 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak yapılan kesintinin niteliği ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin hangi idareden tahsil edileceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. 09.07.1956 tarihinde kabul edilen ve 17.01.1957 tarihinde yürürlüğe giren 6785 sayılı İmar Kanunu’nun (6785 sayılı Kanun) 42 nci maddesi ve bu maddenin iptaline dair Anayasa Mahkemesinin 22.11.1963 tarihli ve 1963/65 Esas, 1963/278 Karar sayılı kararı ile 20.07.1972 tarihli ve 14251 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 1605 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.