Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16586 E. 2023/3817 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının brüt gelirin %50'sinden yüksek oranda alınması ve derhal ödenen kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmemesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının brüt gelirin %50’sinden yüksek oranda alınması ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacağından bu hususun İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne sorulması ve bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği, ayrıca derhal ödenen kısma da yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, bozma kararı verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı ... adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idareler vekili dava dilekçelerinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 170 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile idarece düzenlenen kıymet takdir raporu ile belirlenen bedelin derhal ödenmesine, bakiye bedelin ise karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idareler vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza uygulanan objektif değer artışının yüksek olduğunu, Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahlkemesinin 2018/611 Esas sayılı dosyasında aynı kriterlere sahip taşınmaz için %200 oranında objektif değer artışı uygulandığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2018 yılı verileri ile net gelir 479,33 TL belirlendiği halde 2017 verileriyle hesaplanan ilk raporda dahi net gelirin 556,86 TL olarak belirlendiğini, münavebeye düşük gelir getiren ürünlerin alınmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın komşu taşınmazlarda bulunan su kaynaklarından sulanıp sulanmayacağı araştırılmadan kuru arazi kabul edildiğini, objektif değer artışının yetersiz olduğunu, 11.04.2019 tarihli duruşma ara kararı uyarınca yatırdıkları 1.000,00 TL bilirkişi ücretinin davalıya iadesine karar verilmediğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, iki ayrı davacı olup davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinden hangi davacının sorumlu olduğunun açıkça gösterilmediğini, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kuru arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranlarının uygun olduğu, üretim masraflarının brüt gelirin üçte biri kadar olacağı ya da bu oranın altında kalmamak ve fahiş olmamak üzere makul tutarda bu oranın bir miktar da üzerinde olabileceği kabul edilerek masrafların uygun olduğu; ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesinin kararları doğrultusunda davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve davalı lehine hükmedilecek vekâlet ücretinden davacılardan Balıkesir Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünün sorumlu olduğunun kararda belirtilmesi gerektiği gibi, yasal faiz ile 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi, 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin işlemiş nemalarıyla birlikte davalıya derhal ödenmesi yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Buna karşın; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının, brüt gelirin %50'sinden yüksek oranda alınması ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacağından, bu husus İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne sorularak bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

5. Kabule göre de; idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda belirlenen ve İlk Derece Mahkemesi kararı ile derhal ödenmesine karar verilen 170.179,75 TL kamulaştırma bedeline 29.12.2018 tarihinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yalnızca bakiye 58.099,45 TL’ye yasal faiz işletilmesine karar verilmesi yerinde değildir.

6. Davanın niteliği gereği davacı ve davalı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı idareye yüklenmesi gerekirken, yazılı şekilde yalnızca davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.