"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 103 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazın değeri hesaplanırken 2942 sayılı Kanun'un değer biçmeye ilişkin hükümleri gereği inceleme ve araştırma yapılarak maddi ve manevi yönden mağdur olacak müvekkilerinin mağduriyetinin giderilmesi adına azami hadden bedel takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 06.03.2018 tarihli ve 2017/407 Esas, 2018/115 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 06.03.2018 tarihli ve 2017/407 Esas, 2018/115 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 01.10.2019 tarihli ve 2018/11611 Esas, 2019/15242 Karar sayılı bozma ilamı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın üzerindeki ağaçlara kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesi ve arsa niteliğindeki zemine emsal incelemesi yapılarak bedelinin belirlenmesi yöntem itibarıyla doğru bulunmuş ise de aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza yakın konumda olan 103 ada 25 parsel sayılı taşınmaza Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/477 Esas, 2014/778 Karar sayılı dosyasında, aynı değerlendirme tarihi itibarıyla m²sine 71,60 TL değer biçilmiş ve bu karar Dairemiz denetiminden geçtiğinden belirtilen dosya getirtilerek, bu m² fiyatından ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi 28.04.2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre alınan harçlardan muaf hale geldiğinden aleyhine harca hükmedilmemesi ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince işlem yapılması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili verdiği temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Yargıtay İçtihatları gözönüne alındığında arsa niteliğini taşıyacak özellikleri olmadığı,alınan emsallerin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece bozma ilamı sonrası belirlenen fark bedele Dairemiz kararına kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın düzeltilerek onanması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4.Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 gün 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik 2942 sayılı Kanun'nun 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmemesi ve derhal ödemeye ilişkin infazda tereddüt uyandıracak şekilde ayrıca hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesnin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalılar vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile temyiz olunan Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/76 Esas, 2020/219 Karar sayılı kararının (2) nolu bendinin birinci paragrafının sonunda yazan ''kararın kesinleşmesine'' kelimelerinin hükümden çıkarılmasına, "Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilam tarihi olan 13.06.2023 tarihine kadar kelimelerinin yazılması, (3) nolu bendinde ''148.914,87 TL'' ibaresinden sonra gelen kısmın tümüyle hükümden çıkarılmasına, yerine "derhal davalılara ödenmesine, bu hususta Ziraat Bankası Kocaali Şubesi'ne müzekkere yazılmasına, ödeme yapılırken taşınmazın tapu kaydındaki tüm takyidatların bedele yansıtılmasına'' ibaresi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan 886,70 TL temyize başvuru harcı alınmasına,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.