Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16646 E. 2023/3784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin ve ecrimisilinin tahsili davasında, davalı idareye yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve istinaf başvurusunun reddinin hukuka uygunluğu hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idareye yapılan tebligatın, Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 5. fıkrasına aykırı olarak vekilin bağlı bulunduğu birime değil, vekilin kişisel elektronik tebligat adresine yapıldığı ve bu hususun usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 117 ada 84 ve 118 parsel sayılı taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen el atıldığını bu nedenle taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunarak taşınmazların 40 seneden fazladır nizasız ve fasılasız fabrika sahasında bulunduğunu, 117 ada 118 parsel sayılı taşınmazın davalı idare adına tescil karar verildiğini, ... Şeker Fabrikası kurulmak üzere istimlak edilen diğer parseller gibi bu parsel için de varislere isabet eden ve bankada bloke edilen arazi bedelleri ile bazı parseller üzerindeki yonca bedellerinin tapu tescil işlemleri tamamlanarak davacı tarafa... Bankası ... Şubesi aracılığı ile ödendiğini, dava konusu taşınmazların kamulaştırılmasının imkan dahilinde olmadığını; ancak bedelinin ödendiğini, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili kararı uyarınca 6830 sayılı İstimlak Kanunu'nun 13 üncü maddesine istinaden taşınmaz maliklerine istimlak tebliği çıkarılarak ve gereği yapıldığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2020 tarihli ve 2016/384 Esas, 2020/125 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı idare vekilinin nispi istinaf harcının tamamlanması için çıkarılan muhtıraya rağmen eksik istinaf harcının süresinde tamamlanmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin yapılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmakla mahkemece verilen ek karar usul ve kanuna uygundur, davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde ise her ne kadar davacının tapu kaydında 19.07.2016 tarihinde kadastro tespitine itiraz sonucunda tescil ile malik olduğu anlaşılmış ise de davalı tarafın istinafı kabul görmediğinden bu hususun istinaf incelemesine konu edilmediği, davacının istinaf incelemesi değerlendirilerek ecrimisil davasında harç ve vekâlet ücretinin nispi olması gerektiğinden, davacı tarafın bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülerek nispi harç ve vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2021/76 Esas 2022/13 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazlar Kadastro Mahkemesinde davalı olup kararın kesinleşmesi ile davacı adına tapuda 22.02.2016 tarihinde tescil edildiğinden, dava tarihinden geriye doğru, taşınmazın tapuda davacı adına tescil edildiği 22.02.2016 tarihine kadar ecrimisil bedeli hesaplanması gerekirken, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem için ecrimisil hesaplaması yapan rapora göre karar verildiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B .Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2022 tarihli ve 2022/2461 Esas, 2022/1544 Karar sayılı ilamı ile davalı idare vekilinin başvurusunun şartları taşımadığından reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduklarını, anılan tarihte vekilin raporlu olması nedeniyle belirtilen tarih için istinaf başvuru talebinin yerinde olduğuna dair karar verilmesi gerekirken esasa girmeden aksi yönde karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dosya içerisinde yer alan mahkeme kararlarına göre dava konusu taşınmazların idare adına 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre tesciline karar verildiğini, bu nedenle verilen kararın hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların ve ecrimisil bedellerinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/7-1728 Esas, 2015/1036 Karar sayılı ilamı:

“ ...O halde, Mahkemenin kısmi davada tespit edilen olgularla kendisini bağlı kabul etmesi ve ayrıca taraflar açısından da bağlayıcı hale gelen kısmi davadaki rapor içeriğini ve raporda tespit edilen miktarı hükmüne dayanak alması yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun olup, direnme kararının açıklanan nedenlerle onanması gerekmiştir. “

5. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/A maddesi.

6. Elektronik Tebligat Yönetmeliği (Yönetmelik)

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede direnme kararının yerinde olduğu ancak Dairemizin 23.05.2021 tarihli ve 2022/4973Esas, 2022/9179 Karar bozma ilamının maddi hataya dayandığı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından muhtıra çekilerek istinaf nispi harcının yatırılmasına ilişkin tebligatın 08.11.2020 tarihinde Avukat ... elektronik adresine tebliğ edildiğine dair Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS) e-tebliğ mazbatası görülmüşse de UETS adresinin adı geçen avukata ait olduğu, 7201 sayılı Kanun'un 7/A maddesi ve 06.12.2018 tarihli 30617 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasına göre ''... İdareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılır. Temsile yetkili olan kişilerin ayrı bir elektronik tebligat adreslerinin bulunması bu kuralın uygulanmasına engel olmaz .'' hükmü uyarınca muhtıra içerikli elektronik tebligatın vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılması gerektiğinden, yeniden davalı idarenin elektronik tebligat adresine tebliğ yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği bu defa yapılan inceleme ile anlaşıldığından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/384 Esas, 2020/125 Karar sayılı istinaf yoluna başvurunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararı doğru olmadığı gibi ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin davalı idarenin istinaf istemi yönünden verdiği 2021/76 Esas, 2022/13 Karar sayılı kararı da doğru olmadığından bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.