Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16660 E. 2023/7922 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin kamulaştırma bedelinin tespitinde ve taşınmazın idare adına tesciline karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunmuş, ancak Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilerek bedelin ödenmesine ilişkin hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/42 Esas, 2020/174 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare ve davalı vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Kocaali ilçesi, ... Mahallesi 105 ada 43 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazın değeri hesaplanırken 2942 sayılı Kanun'un değer biçmeye ilişkin hükümleri gereği inceleme ve araştırma yapılarak maddi ve manevi yönden mağdur olacak müvekkilerinin mağduriyetinin giderilmesi adına azami hadden bedel takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.03.2016 tarihli ve 2015/310 Esas, 2016/347 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16/C maddesi gereği tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 25.03.2016 tarihli ve 2015/310 Esas, 2016/347 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.12.2017 tarihli ve 2016/18304 Esas, 2017/27942 Karar sayılı bozma ilâmı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın üzerindeki ağaçlara kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesi ve arsa niteliğindeki zemine emsal incelemesi yapılarak bedelinin belirlenmesi yöntem itibarıyla doğru bulunmuş ise de dava konusu taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları ile zemine ekilebilecek münavebe ürünlerinin değerlendirme tarihi olan 2015 yılı dekar başına üretim masrafları ile yıllık ortalama toptan kg satış fiyatlarının İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilerek bu verilere göre fındık ağaçlarının dava tarihindeki bedelinin tespit edilmesi gerektiği hâlde 2014 yılı verilerini esas alan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve 3402 sayılı Kanun gereği tapudan terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili verdiği temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Yargıtay İçtihatları gözönüne alındığında arsa niteliğini taşıyacak özellikleri olmadığını, alınan emsallerin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; fındık ağaçlarının bedelinin tespiti için yaptığı hesaplamanın gelir metoduna aykırı olduğunu, 2014 yılında fındık fiyatının daha düşük kabul edilmesinin hatalı olduğunu, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinde fındık fiyatlarının doğru belirlenmediğini, 2017/516, 522, 524, 536, 548 Esas sayılı dosyalarında fındık satış fiyatının 14,92 TL kabul edildiğini, dosyada bulunan yazışmalardan bunun anlaşıldığını, Dairenin hesaplama tekniği ve Sakarya Ticaret Borsası verilerine göre hesaplama yapılması halinde net gelirin 1.002,00 TL arttacağını, davacı ... ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün aynı bakanlığa bağlı olduğunu, Akçakoca verilerinde fiyatın daha yüksek alındığını, bu hususun Yargıtayın da kabulünde olduğunu 2015 yılı fındık fiyatının girift bir hâl aldığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 ... maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve ... ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline ve 3402 sayılı kanun gereği tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi ve derhal ödemeye ilişkin hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 438 ... maddesinin yedinci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile temyiz olunan Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/42 Esas, 2020/174 Karar sayılı kararının (2) nolu bendinin birinci paragrafının sonunda yazan ''kararın kesinleşmesine'' kelimelerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilâm tarihi olan 26.09.2023 tarihine" kelimelerinin yazılması, (3) nolu bendinde ''18.783,37 TL'' ibaresinden sonra gelen kısmın tümüyle hükümden çıkarılmasına, yerine "derhâl davalılara ödenmesine, bu hususta Ziraat Bankası Kocaali Şubesi'ne müzekkere yazılmasına, ödeme yapılırken taşınmazın tapu kaydındaki tüm takyidatların bedele yansıtılmasına'' ibaresi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.