Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16688 E. 2023/5494 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında, bedelin tespitinde ve taşınmaz bilgilerinde hata yapıldığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro yenilemesi sonucu taşınmazın ada parsel numarasının ve alanının değiştiği, mahalle adının yanlış yazıldığı, bloke edilen bedelin mahsubunun ve faizinin hesaplanmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 495 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ilişkin karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kadastro Kanunu (3402 sayılı Kanun) gereği kadastro yenileme çalışmaları sonucunda taşınmazın ada parsel numarasının değiştiğini, kamulaştırılan alanın değiştiğini, hatalı kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışı uygulaması ile bedelin yüksek tespit edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idareden aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4.Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Uygulamasından edinilen bilgiye göre dava konusu taşınmazın ifraz görerek parsel numarasının ve alanının değiştiği anlaşıldığından güncel tapu kayıtları getirtilerek, güncel tapu bilgilerine göre, yeni parsel numarası ve yeni alanı üzerinden hüküm kurulması gerekir.

5. Dava konusu taşınmazın mahalle adının yanlış yazılması infazda tereddüt doğurur.

6. Acele kamulaştırma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile fark bedele faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.