Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16702 E. 2023/6459 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, idarenin el atma eyleminin bulunup bulunmadığı ve tespit edilen bedelin uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz maliklerinin kamulaştırmasız el atma iddiasının dayanağı, taşkın koruma tesisinin yapılmasıyla taşınmazlarının kullanım alanlarının daralması ve idarenin bu eylemi nedeniyle bedel talep etme haklarının olduğu ileri sürülmüş, mahkemenin bu yöndeki kararı, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacılar ... ve ... davalarının tefrikine, diğer davacılar yönünden asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkillerinin maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, ... Köyü 1442, 295 parsel sayılı taşınmaza davalı kurum tarafından Ergene Nehrine dökülen dere yataklarında ... Deresinin genişletilmesi amacıyla kamulaştırma işlemi yapılmaksızın el atıldığını, müvekkiline bu konuda bilgi verilmediğini, kamu yararı kararının alınmadığını, müvekkiline ait taşınmazların kullanım alanının daraldığını, Tekirdağ ilinin büyükşehir olması sonrasında Karlıköy'ün mahalleye dönüştüğünü, taşınmazların değerlerinin arttığını, belirterek taşınmazların tespit edilecek değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların ... ve ... köyleri arazileri ... Dere ve ... dere taşkın koruma tesisine sınır olduğunu, ancak idare tarafından herhangi bir şekilde yol ve köprü yapılmadığını, taşınmazların idarenin çalışmaları sonucunda taşkından korunduğunu, değerinin arttığını, davacının kazancının daha fazla olduğunu, müvekkili kurumun kanundan doğan görevini yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.05.2015 tarihli ve 2013/306 Esas, 2015/657 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 21.05.2015 tarihli ve 2013/306 Esas, 2015/657 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 200 oranında olması; hükmedilmesi gereken harç mikarı 654,11 TL olması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 03.02.2021 tarihli ve 2017/382 Esas, 2021/59 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 03.02.2021 tarihli ve 2017/382 Esas, 2021/59 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu 295 ve 1442 parsel numaralı taşınmazların yenileme görerek 108 ada 12 ve 140 ada 116 parseller oldukları, güncel tapu kayıtlarına göre 108 ada 12 parselin maliklerinin ..., ..., ..., ... ile ..., 140 ada 116 parselin maliklerinin ..., ..., ..., ..., ... ile ... olduğu; bozma ilamı öncesi malik olan davacı ... mirasçılarının artık malik sıfatının bulunmadığı, yeni maliklerden sadece ...’ın dosyayı takip eden vekile vekâletname verdiği, ... ve ...’in vekile vekâletname vermedikleri gibi taraflarına çıkarılan tebligatlara rağmen davayı takip etmedikleri anlaşıldığından sadece ..., ..., ..., ... ve ...’ın pay karşılıklarına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar ... ve ... davalarının tefrikine, diğer davacılar yönünden asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmalarının olmadığını, taşınmaz üzerindeki taşkın koruma tesisinin dava konusu ve çevre taşınmazları korumak için yapıldığını, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu ıslah dilekçesindeki bedele ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “ Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.