"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1286 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın demiryolu hattı güzergahında kaldığından bahisle kamulaştırmasına karar verildiğini ancak davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini, taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2018 tarihli ve 2017/517 Esas, 2018/586 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2018 tarihli ve 2017/517 Esas, 2018/586 sayılı Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.10.2020 tarihli ve 2019/498 Esas, 2020/1097 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.10.2020 tarihli ve2019498 Esas, 2020/1097 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.03.2022 tarihli ve 2021/1869 Esas, 2022/3890 Karar sayılı bozma ilâmı ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile dava konusu taşınmaza; mahkemece hükme esas alınan 19.03.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirtilen özelliklerine göre % 20 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi ve dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan alanının (353,30 m²) geometrik durumu, yüzölçümü, kamulaştırma amacı nazara alındığında kullanılamaz hale geldiği anlaşıldığından bu kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararına direnilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebeye esas alınan ürünlerin verim miktarlarının yüksek, üretim masraflarının düşük, kapitalizasyon faizinin % 4 olarak alınarak metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısma değer azalışı verilmesinin hatalı olduğunu, davacı 3/8 pay sahibi olduğu halde tam pay sahibi gibi fazlaya karar verildiğini ileri sürerek temyiz itiraz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artışının %100, kapitalizasyon faizinin %3 olarak uygulanması, kamulaştırmadan arta kalan kısmın tamamının kamulaştırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince; Dairemizce yeniden yapılan incelemede; kamulaştırma bedeli ve kısmi kamulaştırma nedeniyle arta kalan kısmın kamulaştırılmasına yönelik bozma ilamına karşı Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen direnme kararının yerinde olduğu bu kez yapılan inceleme anlaşılmıştır.
3.Kapama armut bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve objektif değer artışı uygulanmaksızın metrekare birim fiyatının belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4.Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında % 40 oranında değer azalışı olduğunun kabulü doğrudur.
5.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6.Dosya içindeki tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 353,30 m² yüzölçümlü 1287 parsel sayılı taşınmazın 16.10.2018 tarihinde davacı idare adına tescil edildiği anlaşıldığından kamulaştırmadan arta kalan kısımda % 40 değer kaybı olduğunun kabulü ile kamulaştırma bedeline eklenen 18.088,96TL'nin taşınmazın kamulaştırma bedelinden mahsup edilmeden kamulaştırma bedelinin fazla tespiti bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 2022/1137 Esas, 2022/1499 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının; (1) nolu bendinde yazılı ''205.130,24'' rakamlarının çıkartılmasına, yerine ''187.041,28'' rakamlarının yazılmasına, (3) nolu bendinde yazılı ''43.972,26'' rakamlarının çıkartılmasına, yerine ''25.883,30'' rakamlarının yazılmasına, (4) nolu bendinde yazılı ''41.026,04'' rakamlarının çıkartılmasına, yerine ''59.115,00'' rakamlarının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.