Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16838 E. 2023/5742 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin ve ecrimisilinin tahsili istemine ilişkin davada, mahkemenin belirlediği bedelin doğru olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin taşınmaz üzerindeki irtifak haklarını dikkate alarak belirlediği bedelin hukuka uygun olduğu ve bozma kararında kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dava yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili ... ilçesi ... Mahallesinde bulunan 311 ada 507 parsel sayılı taşınmaza 2011 yılında kamulaştırma yapılmadan yol genişletme çalışmaları nedeniyle davalı idare tarafından el atıldığı fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere bedelin davalıdan alınarak taraflarına verilmesine, tazminat miktarına ve ecrimisil bedeline el atma tarihinden itibaren devlet alacakları için uygulanan en yüksek faizin yürütülmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Siirt çevre yolu kamulaştırma planı kapsamında kaldığını, kamulaştırma planının hazırlama çalışmalarının devam ettiğini, talep edilen ecrimisil talebinin hukuka aykırı olduğunu, en fazla geriye dönük olarak 5 yıllık talepte bulunulması gerektiğini, davacının müvekkili idareye uzlaşma talebinde bulunmadığından doğrudan tazminat talepli dava açmasının yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.11.2013 tarihli ve 2013/288 Esas, 2013/887 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 26.11.2013 tarihli ve 2013/288 Esas, 2013/887 Karar kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaz üzerinde TEK Genel Müdürlüğü lehine (1275 m²'lik) ve (1836.39 m²'lik) bölümde TEDAŞ lehine irtifak hakkı bulunduğundan, dava konusu taşınmazdaki irtifak haklarının taşınmazın birim metre kare değerinin etkisi konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili ve davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Sebepleri

1.Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı kurumun harçtan muaf olduğunu, ıslah talebinde bulunulduğu, ancak harcın yatırılmadığını, Hukuk Genel Kurulu kararı ve adil yargılanma gereği nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, taşınmazın gerçek değerinin çok altında bedel belirlendiğini, mülkiyet hakkının kısıtlandığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen ecrimisil bedelinin çok yüksek olduğunu, taşınmazdan kiraya verilerek veya başka türlü gelir elde edilmesinin mümkün olmadığını, Avukutlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 inci maddesine göre davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, usul ve kanuna aykırı kararın bozulması gerektiğinden temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl dava kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili birleştirilen dava ise ecrimisil bedelinin tahsili istemine tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ... vekili ve davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına,

05.06.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.