Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16840 E. 2023/5735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve ecrimisil bedelinin tahsili davasında, yerel mahkemenin tazminat talebini konusuz, ecrimisil talebini ise kabul kararı vermesi üzerine yapılan temyiz başvuruları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı idare tarafından açılan kamulaştırma davasının sonuçlanması beklendikten sonra davaya konu taşınmaz için belirlenen bedel üzerinden ecrimisil hesabı yapması ve hüküm kurması usul ve yasaya uygun bulunarak, temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin ve ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tazminat talebinin konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerinin temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... 273 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalı tarafından kamulaştırma yapılmaksızın ve bir hakka dayanılmaksızın 2011 yılında yol geçirildiğini, davacıya bir bedel de ödemediğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, tazminat ve ecrimisil bedeline el atma tarihinden itibaren devlet alacakları için uygulanan en yüksek faizin yürütülmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Siirt çevre yolu kamulaştırma planı kapsamında kaldığını, kamulaştırma planının hazırlama çalışmalarının devam ettiğini, talep edilen ecrimisil talebinin hukuka aykırı olduğunu, en fazla geriye dönük olarak 5 yıllık talepte bulunulması gerektiğini, davacının müvekkili idareye uzlaşma talebinde bulunmadığından doğrudan tazminat talepli dava açmasının yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.11.2013 tarihli ve 2013/289 Esas, 2013/886 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 26.11.2013 tarihli ve 2013/289 Esas, 2013/886 Karar sayılı kararı karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davalı idarece Siirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/646 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açılmış olduğu belirtildiğinden, söz konusu dava dosyasının sonuçlanması beklenip, bu dava neticesine göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

1.Mahkemenin 26.11.2019 tarihli ve 2016/639 Esas, 2019/755 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; yargılama sırasında 26.11.2013 tarihli celsede kamulaştırılan bölüm için tespit olunan bedel yönünden davacı tarafça dava değeri 513.413,39 TL olarak belirlenmiş ise de belirtilen değer üzerinde peşin harç tamamlanmadığı için bu beyana itibar edilemeyeceği, dava dilekçesinde talep edilen yer bedeli dikkate alınarak davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi, gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı el atmadan kaynaklanan tazminat talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz isteminde özetle; davalı idare harçtan muaf olduğundan bozma öncesi davanın ıslah edilmiş olduğu ancak ıslah harcının yatırılmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı gereği, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ecrimisil bedeline yönelik bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, gerçek değeri yansıtmadığından kararın bozulması gerekir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ecrimisil bedelinin çok yüksek belirlendiğini, el atma nedeni ile davacının gelir kaybı söz konusu olmadığından ecrimisil talebinin reddi gerektiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 nci maddesine göre davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, usul ve kanuna aykırı kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu maliki davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine men'i müdahale davası açmağa hakkı olduğuna; ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.