"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/287 Esas, 2022/388 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 792 ada 31 ve 77 parsel sayılı taşınmazlara davalı idarece yol ve kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile dava tarihinden geriye doğru 5 yılı kapsayacak şekilde ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre henüz uygulama yapılmadığını, taşınmazın kadastral parsel olduğunu, dava konusu taşınmaz alanın % 40'ı uygulama ile bedelsiz olarak kamuya terk edilebileceğinden davacının mülkiyet hakkına tecavüzden söz edilemeyeceğini, dava konusu taşınmaz gibi aynı cadde üzerinde yer alan 703 ada 14 parsel sayılı taşınmaza ilişkin İzmir l0. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/90 Esas, 2008/552 Karar sayılı kesinleşmiş kararı olup söz konusu karar ile taşınmazın birim değerinin dava tarihi itibarıyla 2.955,00 TL olarak belirlendiğini, yine 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/504 Esas, 2007/179 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile taşınmazın birim değerinin 20.02.2004 dava tarihi itibariyle 2.278,00 TL olarak belirlendiğini, dava konusu taşınmazın sınırları içerisinde yapılaşma imkanı kalmadığını, alana değer katabilecek bir unsur bulunmadığını bu nedenlerle taşınmazda yapılaşma tamamlanmış olduğundan el atıldığı iddia edilen kısmın yapı alanına tesiri olmadığından objektif değer azalışının davada uygulanması gerektiğini, Mustafa Kemal Sahil Bulvarında, bulvar ile binalar arasındaki alanda mevcut otoparkın müvekkili belediyeye bağlı İzelman şirketi tarafından işletildiğini, davacıların, söz konusu alanı otopark alanı olarak kiralayarak gelir elde etmesinin hukuken mümkün olmadığını, taşınmazdan ne şekilde gelir elde edileceğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, ecrimisil taleplerinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 02.07.2015 tarihli ve 2013/516 Esas, 2015/153 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davaların kabulü ile el atılan taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren, ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 18.10.2018 tarihli ve 2017/4606 Esas, 2018/18033 Karar sayılı bozma ilamı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu İzmir ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 792 ada 31 parsel sayılı taşınmazın metrekaresine emsal karşılaştırması sonucu 12.11.2013 değerlendirme tarihli asıl davada 5.560,00-TL, 16.12.2013 değerlendirme tarihli birleştirilen 2013/590 Esas sayılı davada 5.623,00TL, 22.01.2014 değerlendirme tarihli birleştirilen 2014/38 Esas sayılı davada 5.809,00TL, 10.06.2014 değerlendirme tarihli birleştirilen 2014/270 Esas sayılı davada 5.910,00 TL, 07.01.2014 değerlendirme tarihli birleşen 2014/7 Esas sayılı davada 5.809,00 TL değer biçildiği, 2014 yılında farklı zamanlarda açılan ve asıl dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen 2014/7 Esas, 2014/38 Esas ve 2014/270 Esas sayılı davalarda Belediye Başkanlığınca taşınmazın 2014 yılı arsa metrekare rayiç değerinin 6.671,00 TL olarak bildirilmesi karşısında, metrekare birim fiyatının bu değerden daha düşük belirlenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağından bahisle m² birim fiyatının 6.671,00 TL olarak tespit edildiği, asıl davayla birleştirilen 2014/38 Esas, 2014/270 Esas ve 2014/7 Esas sayılı davalar bakımından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını düzenleyen 11 inci maddesinde belirtilen yöntemine göre hesap yapılmadan ve bahsi geçen davaların değerlendirme tarihlerinin (dava tarihlerinin) birbirinden farklı olduğu gözetilmeden aynı m² birim fiyatı üzerinden değer biçildiğinden, ayrıca 2013/516 Esas sayılı asıl dava ile bu dava ile birleştirilen 2013/590 Esas sayılı davanın değerlendirme tarihleri ile birleştirilen diğer davaların değerlendirme tarihleri birbirlerine yakın olduğu halde tespit edilen m² birim fiyatları arasında fahiş fark bulunduğu gözetildiğinde alınan bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığından, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen yol kısmen ticaret+konut alanında kaldığı, davalı idarece taşınmazın bir bölümüne yol geçirmek suretiyle el atıldığı anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın ne kadarlık bölümünün imar planında yolda kaldığı ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup proje bütünlüğü kapsamında imar planında yolda kalan kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkeme Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06.10.2020 tarihli ve 2019/399 Esas, 2020/274 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtlen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, arsa niteliğindeki ... Mahallesi 792 ada 31 parsel sayılı taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesine ve yol olarak el atılan 162,35 m² ile davacılardan ... ve ... dışındaki davacılar yönünden el atılan 108,33 m²lik kısmın bedeli ile ecrimisiline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ne var ki dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacılardan ... ve ...'in 162,35 m² kısmın ifrazı ile kalan 904,15 m² yüzölçümlü dava konusu 792 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 2 nolu bağımsız bölümdeki paylarını 03.06.2016 tarihinde dava dışı 3. şahısa sattıkları anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan 108,33 m²lik kısmına ilişkin olarak aktif husumet ehliyetleri kalmadığından, bu kısma ilişkin olarak haklarındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.
3. Dairemizin 09.11.2021 tarihli ve 2021/1267 Esas, 2021/12771 Karar sayılı bozma ilamına karşı süresi içinde davacılardan ... vd. ile ... vekilleri ile davalı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
4. Dairemizin 26.05.2022 tarihli ve 2022/1869 Esas, 2022/9417 Karar sayılı ilamı ile davacı ...'ün süresi içinde temyiz itirazında bulunduğu halde temyiz nedenleri incelenmediği bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından bahisle Dairemizin 09.11.2021 tarihli ve 2021/1267 Esas, 2021/12771 Karar tarihli bozma ilamına ayrıca birleştirilen dava davacısı ... vekilinin 26.12.2014 tarihli dilekçesi bu kapsamda bir artırım, 05.10.2020 tarihli dilekçesi ise ıslah kabul edilerek, ıslah dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekçesiyle de bozma kararı verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karara verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; genel ifadelerle kararın bozulması istemiyle temyiz yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedeli ile ecrimisilin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerine görülmeyerek usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.