Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16874 E. 2023/4033 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle Hazine aleyhine açılan tazminat davasında, taşınmaz üzerindeki takyidatların tazminat bedelinden indirilip indirilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, taşınmaz üzerindeki takyidatların da tazminata konu edilecek bedele yansıtılması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı Hazine yönünden esastan reddine, davacılar yönünden ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 28100 ada 42 parsel (eski Duraliler 889 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda iptal edilerek taşınmazın bir kısmının orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açması için dava açacağı miktarı ya da değeri tam ve kesin olarak belirlemesi gerektiğini, davacının böyle bir dava açmasında hukuki bir yarar bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde belirtilen hususların tapu kaydının yanlış tutulmasından veya gereği gibi tutulmamasından kaynaklanmadığını, zarar ile idarenin eylemi arasında uygun bir illiyet bağı bulunmadığını, talep edilen 20.000 TL tazminatın fahiş olduğunu, Devlet ormanlarının özel mülkiyete konu olamayacağını, davacıların kazanımı iyiniyetli olmadığından tazminat talebinin yerinde olmadığını, davacılar taşınmazın ilk maliki iseler bu davada hukuki yararlarının olmadığını, taşınmaz 3 üncü kişilerden edinilmiş ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre satın aldıkları kişilere karşı dava açmaları gerektiğini, sebepsiz zenginleşme ve zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca dava açılması durumunda davalı idareye husumet düşmediğini, açılan davada tapunun iptalini isteyen Orman İşletme Müdürlüğü olup, tapu iptal ve tescil davasında herhangi bir talep veya iradelerinin bulunmadığını bu nedenle tazminat davasında da herhangi bir husumetleri olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminatın davalı Hazineden tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu davanın kısmen reddine karar verildiğini, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, talebin bilirkişi raporu ile belirlenecek olan değer olduğunu, Yargıtay kararlarına göre de zararın dava tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımının dolduğunu, mahkemece kabule yönelik verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava dilekçesini davacı tarafın ıslah ettiğini, ıslaha muvafakatleri olmadığını, ıslahın geçerli olmadığını kısmi dava açılmadığını, bu hususun ve bilirkişi raporuna karşı itirazların mahkemece değerlendirilmediğini, taşınmazın imarsız alanda olduğunu, bu hususun emsal değerinden düşülmesi gerektiğini, taşınmaz üzerindeki ağaç ve yapılar değerlendirilmeye alınırken tapu iptal davasının açıldığı 2004 yılından sonrası için bir ayrım yapılması gerektiğini, 2004 yılı sonrası taşınmazın değerini artıran durumlar için iyiniyetin kalktığını, tapu iptal davası sonrası kullanıma devam edildiğini, değer hesaplanırken kullanım, kira getirileri gibi durumların tazminat miktarından düşülmesi gerektiğini, yapıların değerinin fazla belirlendiğini, faiz başlangıcı ve vekâlet ücretinin de yüksek ve yanlış hesaplandığını, davanın Hazineye karşı açıldığını ancak taşınmazın tapusunun Hazineye geçmediğini, davanın Orman İdaresine karşı açılması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırması yolu ile değerinin tespit edilmesinin, taşınmaz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığını, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının da doğru olduğunu, bu hususta davalı Hazine vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, ancak taşınmazın değerinin hesaplanmasında değerlendirme tarihi olarak dava tarihinin esas alınması ve belirlenen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinden davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne ilişkin karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek değerlendirmenin dava tarihi itibarıyla yapılmasının da doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Antalya ili, Kepez ilçesi, Mahallesi, 28100 ada 42 parsel (eski Duraliler 889 parsel) sayılı, 7.840,97 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmaz davacılar adına tapuda kayıtlı iken, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/11 Esas, 2009/363 Karar sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydının 7.373,04 m² sinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın kanun yolu incelemesinden geçerek 20.01.2020 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 13.03.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesi doğrudur.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Tapu kaydında bulunan takyidatların bedele yansıtılmaması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı Hazine vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfli bendine ayrı bir alt bent olarak "Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacılara ait paylar üzerinde bulunan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmasına," cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.