"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2016 Esas, 2022/2199 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/753 Esas, 2020/123 Karar
Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar ... vd. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar ... vd. vekili dava dilekçesinde özetle; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği gerekçesiyle mahkemece yeni arsa paylarının belirlenerek tapuya tesciline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazdaki 10 nolu daireye annesinden intikal yolu ile malik olduğunu, maliki bulunduğu bu daire üzerinde Denizbank tarafından 2016 yılında kadar ipotek konulduğunu, bahse konu binanın ön ve arka cephe olarak iki bölüm olduğunu, kendisinin bu taşınmazdaki hissesinin % 8 olduğunu, aynı şekilde bodrum kat malikinin hissesinin de % 4 olduğunu, arka cephede bulunan dairenin arsa paylarının ise % 10 olduğunu, ön cephedeki diğer dairelerin % 10 arsa payları ile aynı oranda olduğunu, arsa payları ile ilgili olarak davacıların açtığı bu davada mahkemece verilecek karara göre hareket edeceğini, davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
2.Davalılar ... ve ... ... vekili dosyaya ayrı tarihlerde sunduğu cevap ve beyan dilekçelerinde özetle; ...'nun taşınmazda hak sahibi olmadığını, ...'nun ... ... ...'nin, ... ve ...'in davada neden taraf sıfatlarının olmadığının anlaşılamadığını, bu kişiler vefat etmiş ise mirasçılarının kimler olduğunun, bu kişilerin açılmış davada daha sonra davacı ya da davalı sıfatı kazanılması mümkün olmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu eski 577 ada yeni 1051 ada, 46 parsel nolu taşınmazda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (634 sayılı Kanun) yürürlüğe girmeden önce geçerli olan 6217 sayılı Kanun gereğince bağımsız bölümlerin kullanım hakkını belirleyen şahsi irtifak hakkının ilk olarak 16.03.1956 tarihinde tesis ve tescil edildiğini, halen mevcut olan 10 adet bağımsız bölüm şahsi irtifak haklarının 1956 ila 1966 yılları arsında tesis ve tescil edildiğinin ana taşınmazın tapu kütük sayfasından anlaşıldığını, 30.12.1972 tarih ve 10311 yevmiye ile talep gereği 634 sayılı Kanun'un 51 ... maddesi gereğince şahsi irtifak hakkının kat mülkiyetine çevrildiğini, şahsi irtifak hakkındaki arsa paylarının ise yukarıda yazılı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararıyla belirlendiğini, davacılar ve davalıların bağımsız bölümlerini devraldıkları daha önceki maliklerin gerek kat mülkiyeti kurulduğu 43 yıldan beri gerekse bu bağımsız bölümleri iktisap ettikleri tarihten bu yana çok uzun yıllar geçmesine rağmen arsa paylarının düzeltilmesi için dava açmadıklarını ancak 6306 sayılı Kanun gereğince yıkımın gerçekleşeceğini anladıkları andan itibaren yıkımdan sonra yapılacak inşaatta daha fazla hak sahibi olabilmek için ve daha fazla rant elde etmek için böyle bir davayı açtıklarını, bunun hukuken kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; ... kat maliki olmadığından davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacılar tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
4.Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 634 sayılı Kanun'un 51 ... maddesi uyarınca, şahsi irtifak hakları kat mülkiyetine çevrildiği için bu durumdaki bir taşınmaz için arsa payının düzeltilmesi davası açılamayacağını, bir kısım davalılar vekili Av. ...'in dosyaya sunduğu ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/362 Esas, 2007/360 Karar sayılı ilamıyla da söz konusu hususun sabit olduğunu, huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açıldığını, hukukçu bilirkişiden beyan ve itirazları doğrultusunda rapor aldırılmasını, yargılama ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
5.Dahili davacılar ... ve ...'ın vekili sunduğu beyan dilekçesinde ...'in mirasçıları olduğunu, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1410 Esas, 2012/2659 Karar sayılı ilamı ve kesinleşme şerhi nedeniyle müvekkillerinin davaya dahil edilmelerini, hak sahibi olmayan ...'ın davadan kaydının silinmesini, yargılama sonunda talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... vd. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile haklılıklarının ortaya konulduğunu, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu belirterek kararın usul ve kanuna aykırı olması nedeni ile kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa payları arasında orantısızlık olduğu hususunun ispat edilemediği, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2.634 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu ana gayrimenkulde 1972 yılında kat mülkiyetinin tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.
3.Taşınmaza ait kat mülkiyeti ve kat irtifakı tesisi belgeleri birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ... vd. vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.