Logo

5. Hukuk Dairesi2022/2492 E. 2023/2571 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle eski hâle getirme bedeli ve ecrimisil istemine ilişkin davada, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hesabında usul ve yasaya uygunluk.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin vekalet ücretinin, davacı vekilinin vekalet ücretini aşamayacağı gözetilerek, mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazı eski hâle getirme ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekillerinin hissedar olduğu taşınmaza davalı idare tarafından hafriyat dökülmesi nedeniyle eski hâle getirme bedeli ve ecrimisil talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.09.2021 tarihli ve 2017/100 Esas, 2021/237 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 23.01.2017 tarihli ve 2016/7691 Esas, 2017/477 Karar sayılı kararıyla;

a) Arsa niteliğindeki taşınmaza hafriyat dökülmek suretiyle el atıldığı sabit olduğuna göre; işin esasına girilerek, 34.908,60 m² yüzölçümündeki taşınmazın 7.217,32 m²si kamulaştırılmış olup, geriye kalan 27.682.92 m² yüzölçümlü kısmına dökülen hafriyatın kaldırılması (taşınmazın eski hâle getirilmesi) masrafı hesaplatıldıktan sonra arsa niteliğindeki taşınmazın bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırılması sureti ile tespit edilip, taşınmaz değeri eski hâle getirme bedelinden düşükse taşınmazın bedeline, aksi hâlde taşınmazın eski hâle getirilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgı sonucu davanın reddine karar verilmesi,

b) Arsa niteliğindeki taşınmaza ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgede arsa niteliğindeki benzer taşınmazların ne şekilde kullanıldığı, kira gelirine ilişkin var ise emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek elde edilecek kiranın somut bulgularla tespit edilmesi gerektiğinden, davacı tarafa, emsal kira sözleşmelerini ibraz etmesi için süre verilerek, sonuçta, ibrazı hâlinde bu sözleşmelere göre ecrimisil belirlenmesi, ibraz edilememesi hâlinde ise ecrimisil talebi yönünden davanın reddedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu edilen ve harcı yatırılan bedel ile kabulüne karar verilen bedel arasındaki oran dikkate alındığında, davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama masraflarının yanlış hesaplandığını; davanın kabul ve ret oranına göre hesaplaması sırasında yargılama giderinin hükmedilen bedelden daha fazla olduğunu; karşı taraf vekalet ücreti hesabında ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası doğrultusunda, davacılar lehine hükmedilen vekâlet ücretini geçmeyecek şekilde hüküm kurulması gerekirken aksi yönde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen miktar üzerinden nispi vekâlet ücreti tayin edilmesi hususu gözden kaçırılarak davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazı eski hâle getirme bedeli ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı idare kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre davalı idare lehine reddedilen miktar üzerinden hükmedilen vekâlet ücretinin davacı vekili lehine hükmedilen vekâlet ücretini geçemeyeceği gözetilmeden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yer alan “15.350,00 TL” sayısının çıkartılarak, yerine “4.080,00 TL” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.