"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Vasi atanması istemine ilişkin olarak açılan davada, Bandırma Sulh Hukuk ile İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Kısıtlı ..., Pendik 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 14/10/2011 tarih ve 2010/659 Esas, 2011/1366 Karar sayılı ilamı ile TMK'nın 405. maddesi gereğince kısıtlanmış, dosyanın yetkisizlik kararı ile gönderildiği Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24/11/2020 tarihli kararı ile ...’ın vasilik görevinin devamına karar verilmiştir.
Vasi adayı ... 15/10/2019 tarihli dilekçesi ile vasi olan ...’ın vasilik görevini yerine getirmediği için kısıtlıya kendisinin vasi olarak atanmasını ve bakımevine yatırılmasını talep etmiştir.
Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, 04/08/2021 tarihli ek karar ile kısıtlının "... adresinde vasi ... ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle vasi adayının adres değişikliği talebinin kabulüne, kısıtlının adresinin ...olarak değiştirilmesi işleminin onaylanmasına ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, kısıtlı ve vasinin talebi olmaksızın verilen adres değişikliğine izin ve yetkisizlik kararının geçerli olmadığı, TMK'nın 412/2. maddesine göre vesayet makamının izni olmadan yapılan adres değişikliğinin vesayet makamının yetkisini değiştirmeyeceği bu nedenle Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 411. maddesine göre, vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. Aynı Kanun’un 19/1. maddesi uyarınca yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. TMK’nın 412. maddesinde ise "Vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi yerleşim yerini değiştiremez. Yerleşim yerinin değişmesi halinde yetki, yeni vesayet dairelerine geçer. Bu takdirde kısıtlama yeni yerleşim yerinde ilan olunur." hükmü yer almaktadır.
Kısıtlının, Pendik 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14/10/2011 tarih ve 2010/659 Esas, 2011/1366 Karar sayılı ilamı ile vesayet altına alındığı, vesayet dosyasının yetkisizlik kararı ile gönderildiği Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi'nce takip edildiği, kısıtlı ya da vasisinin yerleşim yeri değişikliğine izin talebi olmadan Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi'nce kısıtlının yerleşim yeri değişikliğine izin verilmesine ve dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmakla vesayet dosyasının takibinde ve vasi adayının talebi ile ilgili karar vermekte Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.