Logo

5. Hukuk Dairesi2022/3448 E. 2022/16556 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, mahkeme kararının vekâlet ücreti ve kamulaştırma bedelinin ödenme şekli bakımından doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet ücretine hükmedilmesi hususunda AİHM ve AYM kararları ile 7139 sayılı Kanun'la değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kısımları gözetilerek, yerel mahkeme kararının vekâlet ücretine hükmedilen taraflar ve bedelin ödenme şekli bakımından düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı idare ve kayyım vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare ve kayyım vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkemenin gerekçesine göre, bozma kararına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar ve kayyım vekilleri lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gibi,

2-Bozma öncesi hüküm altına alınan bedelin ödenmesi yönünde hüküm kurulmamış olması ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli, 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak, hüküm altına alınan toplam kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi ve dava tarihinin 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinden,

a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının davalılar lehine vekâlet ücretine ilişkin 8 ve 9 nolu bentlerin çıkartılmasına, yerine (Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümleri gereğince hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekille temsil ettiren davalılara ve kayyıma verilmesine) cümlesinin yazılmasına, devamla idare lehine vekâlet ücretine ilişkin 7 nolu bendin çıkartılmasına,

b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendinde yer alan (04.07.2015 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmek suretiyle;) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (24.05.2014 tarihinden Dairemiz karar tarihi olan 22.11.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmek suretiyle) ibaresinin yazılmasına, devamla 4/a bendinde yer alan (den davacı ... tarafından daha öncesinde davacı kurumun kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen 10.038,56 TL'nin mahsubu ile kalan 5.596,93 TL fark bedeline üçer aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılarak, karar kesinleştiğinde davalı tarafa hisseleri oranında yasal faiziyle ödenmesine,) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (nin işlemiş nemaları ile birlikte payları oranında davalılara ve kayyıma derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına) cümlesinin yazılmasına,

Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı ... kayyımından 80,70 TL peşin harç ile 397,80 TL temyize başvurma harcı alınmasına, 22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.