"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı idare, davalı ... ve davalı ... vd. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.04.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı idare ve davalılar vekilleri ile davalı asiller duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçelerinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 102 ada 27 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinde düzenlenen prosedürün yerine getirilmediğini, dava konusu taşınmaza arsa vasfı ile değer biçilmesi gerektiğini, arazi olarak değer biçilecek ise de objektif değer artışı uygulanmasını ve kapitalizasyon faizinin % 3 oranında alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faizinin % 4 olması gerektiğini, en az % 50 objektif değer artış oranı uygulanması gerektiğini, dava tarihi itibarıyla resmî veriler kullanılarak değer tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
3. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmında davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ilişkin karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalı ... ve davalı ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza arazi olarak değer biçilmesi gerektiğini, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün veri tablolarının kullanılması gerektiğini, tespit edilen değerin yüksek olduğunu, uygun emsal incelemesi yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulması isteminde bulunmuştur.
2. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; ağaç bedelinin hesabının hatalı olduğunu, aynı yıl içinde buğday ve lahana ürünü yetiştirilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişilerin zorlayarak iki yılda üç ürün kullanarak münavebe planı hazırladıklarını, mısır ve lahananın yan ürün geliri olmadığı hâlde raporda yan ürün geliri alındığını, fındığın yan ürün gelirinin alınmadığını, kapitalizasyon faizinin hatalı olduğunu, yapılar için yıpranma payının yüksek alındığını, emsalin imar problemi olduğunu ve yapılaşmaya kapalı olduğunu, dava konusu taşınmazın daha değerli olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın emsale sadece 458 metre uzaklıkta olduğunu, yanındaki komşu 102 ada 13 parsele 76,11 TL/m² değer biçildiğini, dava konusu taşınmaza buna göre düşük değer biçildiğini, rapordaki üstü eksik yön kıyas tablosundaki değerlendirmelerin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın konum olarak daha değerli olduğunu, ağaçlar yönünden fındık yan ürünü alınması gerektiğini, fiyatının düşük alındığını, buğday ...lahananın ekim periyotlarının çakıştığını ve aynı yıl içinde yetiştirilemeyeceğini, objektif değer artışı uygulanmadığını, bölgeden geçen dosyalarda fındığa % 70 oranında objektif değer artışı uygulandığını, ağaç değerinin düşük olduğunu, baraj nedeniyle insanların bölgeyi terk ettiklerini bu nedenle taşınmazın maddi değerinin en az % 75’i oranında manevi bir bedele de hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bilimsel yolla değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarına kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelden mutat münavebe ürününe göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesinde, tel çite maktuen değer tespitinde aynı bölgeden intikal eden ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalar da gözetildiğinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Buna karşın; aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 2021/9292 Esas, 2022/3345 Karar sayılı ilâmı ile denetimden geçen Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/83 Esas, 2021/305 Karar sayılı dava dosyasında, aynı kamulaştırma kapsamında bitişik 102 ada 28 parsel numaralı taşınmazın metrekaresine 19.10.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 65,87 TL/m² değer biçildiği; yine Dairemizin 2020/5325 Esas, 2021/6809 Karar sayılı ilâmı ile denetimden geçen Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/34 Esas, 2020/16 Karar sayılı dava dosyasında, aynı kamulaştırma kapsamında yakın konumda olan 102 ada 20 parsel numaralı taşınmazın metrekaresine 16.02.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 68,54 TL/m² değer tespit edildiği hâlde, dava konusu taşınmazın metrekaresine 27.05.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 50,08 TL değer biçildiğinden hükme esas alınan bilirkişi raporu inandırıcı bulunmamıştır.
5. Bu durumda, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak ve suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu, yukarıda zikredilen dosyalarda belirlenen m² değerleri de gözetilerek kamulaştırma değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar ... ve ... vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalılar ... vd. ve ...'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.