Logo

5. Hukuk Dairesi2022/3656 E. 2022/13880 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davada, istinaf mahkemesinin emsal değerlendirmesinde isabetsizlik bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın farklı ilçe ve özelliklerde olmasını, emsal taşınmazın satış belgelerinin ve her iki taşınmazın da imar durumlarının incelenmemesini, ayrıca dava konusu taşınmaza yakın satışlara ilişkin araştırma yapılmamasını ve resen emsal celbi yoluna gidilmemesini gözeterek eksik incelemeyle hüküm kurduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince davacı idare yönünden HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine; davalı yönünden ise kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş olup; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 703 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün yasal faiz, ödeme ve vekalet ücretine ilişkin bentlerinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; emsal olarak değerlendirilen ... İlçesi, ... Mahallesi 278 ada 30 parsel sayılı taşınmaz, dava konusu taşınmazdan farklı ilçede, farklı yer ve özellikte olduğundan emsal olarak alınması doğru olmadığı gibi;

Emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin akit tabloları Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2018 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle rapor inandırıcı değildir.

Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.