Logo

5. Hukuk Dairesi2022/383 E. 2022/10069 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, tazminat miktarının belirlenmesinde ve faizin başlangıç tarihinin tespitinde doğru kriterlerin uygulanıp uygulanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Zararın hesaplanmasında ekilen ürünün belirlenmesinde bölgedeki ekim uygulamalarının ve faizin başlangıç tarihinde ise kesinleşme tarihinin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Aşağıda açıklanan gerekçelerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/190 Esas - 2019/413 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 31.07.2008 tarihinde satış yoluyla davacı adına tescil edildiği, Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/19 E. - 2018/49 K. sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 19.04.2018 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 03.05.2018 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.

Dava konusu arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, taşınmazın  gerçek  bedelinin TMK'nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazine'den tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu nedenle davalı Hazine vekilinin temyiz istemi yerinde değildir.

Davacı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede ise;

1- Dairemize aynı bölgeden intikal eden dosyalarda kuru arazide münavebeye 2. yıl ürünü olarak karpuz ürününün alındığı anlaşıldığı ve Dairece uygun görüldüğü dikkate alınarak 2. yıl ürünü olarak münavebeye buğday ürünü alınan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması,

2- Faize taşınmazın değerinin tespitinde esas alınan 19.04.2018 tarihi yerine, 30.04.2018 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmesi,

Doğru görülmemiştir.

Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/190 E. - 2019/413 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.