"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş, davacı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 06.12.2022 günü temyiz eden davalı ... vekilinin yüzüne karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar tahdidi içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tararfından yapılan istinaf başvurularının Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/279 Esas, 2021/252 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu Sakarya İli, Kocaali İlçesi, Caferiye Mahallesi, 132 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 06.05.2013 tarihinde kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığına dair şerh düşüldüğü; davacının taşınmazın 1/2 payını 23.05.2019 tarihli 3990 yevmiye sayılı işlemle, 1/2 payının 19.09.2019 tarihinde 6659 yevmiye sayılı işlem ile üzerindeki şerhin getirdiği yükümlülük ile birlikte satın aldığı anlaşılmıştır.
Buna göre Devlet tapu sicil kaydındaki şerhin tesisini sağlayarak kaydın bu hali ile değerlendirilmesi gerektiği hususunu aleniyete intikal ettirmiştir.
4721 sayılı TMK'nın 1020 nci maddesinin: "Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.'' hükmü nazara alındığında tapunun beyanlar hanesine şerh işlendikten sonra bu şerhi tapuda görmesine rağmen taşınmazı devir alan davacının iyi niyetli olduğundan ve TMK’nın 2 nci maddesi uyarınca dürüst davrandığından söz edilemez. Hal böyle olunca, davacının tapusunun iptali sebebiyle bir zararının oluştuğu kabul edilse bile bu zararın tapu sicil kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklandığı söylenemeyeceği gibi zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağının varlığından da bahsetmek mümkün olmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/318 Esas, 2021/2309 Karar sayılı hükmünün HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1 inci maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 8.400,00 TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 06.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.