Logo

5. Hukuk Dairesi2022/4082 E. 2022/17527 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin artırılması davasında, 4650 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi uyarınca kamulaştırma evraklarının davacıya tebliğ edilip edilmediğinin ve tebliğ edilmişse geçerli olup olmadığının belirlenmesinin gerekliliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 4650 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince kamulaştırma evraklarının tebliğ edilip edilmediğinin ve tebliğ edilmişse geçerli olup olmadığının, davacının dava açma hakkı ve davanın niteliği (bedel artırımı veya kamulaştırmasız el atma) açısından önem taşıdığı gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince davalı idare yönünden esastan reddine, davacılar yönünden kısmen kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş olup, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu İstanbul İli, Pendik İlçesi, Kurna Köyü 1546 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 13.11.1987 tarihli kamu yararı kararı alındığı, taşınmazın kök parseli olan 919 parsele ilişkin kıymet takdiri yapıldığı, bedelin depo edildiğine dair herhangi bir belgeye rastlanmadığı gibi, kamulaştırma tebligatının yapıldığının da tespit edilemediği anlaşılmaktadır.

6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir.

05.05.2001 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 4650 sayılı Kanun'a ait 2942 sayılı Ana Kanunun İşlenemeyen Geçici Madde 1'de yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.” hükmü dikkate alındığında, dava konusu taşınmaza ilişkin kamu yararı kararının 4650 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce karar verildiği ve anılan hüküm uyarınca davacılara kamulaştırma evraklarının tebliğe çıkarılıp çıkarılmadığının tespiti gerektiğinden, bu husus araştırılarak;

1-Kamulaştırma evrakının tebliğe çıkarılmamış olması halinde, davacıların kamulaştırma bedelinin artırılması davası açma hakkının olmadığı, davanın kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak kabulü ile davacılar tarafından dava konusu 1546 parsel sayılı taşınmazın 17.03.2017 tarihinde davalı idare lehine tapuda rızaen ferağ verilmesi suretiyle taşınmazın davalı idare adına tapuya tescil edildiği gözetildiğinde, davalı idarenin kamulaştırmasız el atmasından söz edilemeyeceğinden, davanın reddine,

2-Kamulaştırma evrakı tebliğe çıkarılmış ve yapılan tebligat geçersiz ise anılan hüküm uyarınca davacıların kamulaştırma bedelinin arttırılması davası açma hakkının bulunduğu dikkate alınarak, esasa ilişkin,

Tebligatın geçerli olduğunun tespiti halinde tebliğden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde kamulaştırma bedelinin arttırımı davası açılmadığından davanın reddine,

Karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Davalı idare vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesinin 2019/2002 Esas - 2021/11 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.