Logo

5. Hukuk Dairesi2022/4621 E. 2023/733 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ve davacı idare adına tescili konusunda anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın üstün ve eksik yönleri, emlak vergisi beyan değeri ve önceki yargılamada belirlenen bedel dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ancak faiz hesaplamasında hata bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan tespiti ile kamulaştıılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ile davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2734 ada 137 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde özetle; imar planının iptali için dava açılmış olduğunu ve kamu yararı bulunmayan bu işlemin hukuka aykırı olduğundan bahisle kamulaştırmasının mümkün olmadığını, ayrıca bölgeden geçen otoyol kamulaştırmasından sonra taşınmazın içinde bulunduğu bölgede Doğuş Orjinli tadilat yaparken davaya konu taşınmaz ile 137 parselin bu kapsam dışında bırakıldığını, tadilat tekliflerinin kabul edilmediğini, boşu boşuna kamulaştırma parası ödenmek zorunda kalınacağını belirterek idare mahkemesinden açılan iptal davasının bekletici mesele yapılmasını, davanın devamı hâlinde piyasa rayicine uygun kamulaştırma bedeli tespiti ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare lehine tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.10.2015 tarihli ve 2014/212 Esas, 2015/343 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 13.12.2016 tarihli ve 2016/433 Esas, 12908 Karar sayılı bozma ilâmı ile hükme esasa alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığından yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması ve dava konusu taşınmaz üzerindeki binaya ait balkonun da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan 2014 yılına ait Yaklaşık Birim Maliyetleri Cetveline göre üçüncü sınıf A grubu olarak değenlendirilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma ilâmına karşı süresi içinde davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

4. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 02.07.2018 tarihli ve 2017/24866 Esas, 2018/13552 Karar sayılı kararı ile yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bozma ilâmının kaldırılmasına karar verildikten sonra hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2942 sayılı Kanun'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince inceleme yapılmadığı gibi, dava konusu taşınmaza yakın 1321 ada 3 parsele İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/536 Esas, 2013/497 Karar sayılı dava dosyasında 2010 yılının Kasım ayı değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen 6.563,00 TL metrekare birim fiyatının Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi denetiminden geçtiğinden işbu dosyadaki bedelden ayrılma nedenleri hususunda denetime elverişli rapor alınması sağlanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi ve dava konusu taşınmaz üzerindeki binaya ait balkonun da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan 2014 yılına ait Yaklaşık Birim Maliyetleri Cetveline göre üçüncü sınıf A grubu olarak değenlendirilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın emlak vergi değeri 1.205,00 TL olmasına rağmen daha yüksek olduğunun kabul edilerek emlak vergi değerlerinin karşılaştırmasının yapıldığını, düzenleme ortaklık payının yasal olan % 40 oranından az kesilmediğini ve buna göre metrekare birim fiyatının yüksek belirleyen hatalı inceleme yapan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ...'nin 1/8 payını serbest iradesi ile davacı idareye devretmediğinden bu payı yönünden gerçek kamulaştırma bedelinin kendisine ödenmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın yeri, konumu ve imar planında ayrıldığı fonksiyon itibarıyla bozma konusu emsal taşınmazdan cok daha değerli olduğu gibi dava konusu taşınmazın emlak vergi beyanı ile bilirkişi raporunda incelenen somut emsalin vergi değer oranı kıyaslandığında 7,7 kat değerli olmasına rağmen oranın 3,3 olarak kabulü ile bozma gerekleri yerine getirilmeden ve soyut ifadelerle metrekare birim fiyatının düşük tespit edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

Mahkemece bozma ilâmı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulü ile tespit edilen bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedellerinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri, belirlenip dosya içindeki emlak vergi beyanamesinde dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas değerinin değerlendirme tarihi olan 2014 yılında 4.500,00 TL olarak kabulüyle kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve bozma ilâmı gereğince 1321 ada 3 parsele ilişkin olarak belirlenen bedelden ayrılma nedenleri hususunda yapılan inceleme inandırıcı bulunarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Mahkemece bozma öncesi belirlenen kamulaştırma bedeline ilk karar, bozma sonrasında tespit edilen kamulaştırma bedeline ise son karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken tüm kamulaştırma bedeline Mahkemenin son karar tarihi olan 04.11.2021 tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'nun 438 inci maddesnin (7) nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İzmir 14 üncü Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/383 Esas, 2021/374 Karar sayılı kararının 1 inci bendinin faize ilişkin 4 üncü paragrafının tümü ile hükümden çıkarılmasına, yerine (Mahkemece bozma ilâmı öncesi tespit edilen 17.481.760,45 TL'ye 15.09.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 15.05.2015 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen 2.722.110,67 TL'ye 15.05.2014 tarihinden son karar tarihi olan 14.11.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.