Logo

5. Hukuk Dairesi2022/4922 E. 2022/14001 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödenmesine ilişkin yerel mahkeme kararının istinaf mahkemesince onanmasının temyizi üzerine, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi kararındaki faiz ve fazla bloke edilen bedelin iadesine ilişkin hükümleri hatalı bulması.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin kamulaştırma bedelinin tespitinde ve davalıya ödenmesinde isabetsizlik görülmediği, ancak faiz hükmünün infazda tereddüt oluşturacak şekilde düzenlendiği ve fazla bloke edilen bedelin iadesine ilişkin hükmün hatalı olduğu gözetilerek, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2020/11 Esas, 2021/247 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

Arsa niteliğindeki İstanbul İli, Çekmeköy İlçesi, Çekmeköy Mahallesi, 174 ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1)Mahkemece verilen ilk kararda tespit edilen bedel son kararla tespit edilenden düşük olduğu ve faiziyle bloke ettirildiği gözetilmeksizin, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz hükmü kurulması,

2)Davacı idare tarafından fazla bloke edilen bedelin davalı tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile davalıdan alınarak davacı idareye iadesine, çekilmemişse varsa işlemiş nemalarıyla birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde iade hükmü kurulması,

Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,

Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;

a)4. bendinin sonuna gelmek üzere (Tahsilde tekerrürlüğe sebebiyet verilmemesi gerektiği gözetilerek, mahkemece verilen ilk kararla bloke ettirilen faizin ödeme esnasında nazara alınmasına,) cümlesinin eklenmesine,

b)6. bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Davacı idare tarafından fazla bloke edilen 4.690,54 TL’nin davalı tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile davalıdan alınarak davacı idareye iadesine, çekilmemişse varsa işlemiş nemalarıyla birlikte davacı idareye iadesine,) cümlesinin yazılmasına,

Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.