Logo

5. Hukuk Dairesi2022/6216 E. 2023/1824 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan gerçek zararın tespiti için taşınmazın dava tarihindeki gerçek değerinin net gelir metoduyla hesaplanması, \%50 objektif artış unsuru uygulanması ve bu değerin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsili gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.02.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... ile Hazine vekili Avukat ... gelmiş, ihbar olunan idare vekili duruşmaya katılmamışlardır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 109 ada 27 parsel sayılı taşınmazın Gölcük Orman İşletme Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın Orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini ve taşınmazın orman alanı içinde kaldığını davanın Orman Genel Müdürlüğü yerine Hazine aleyhine açılmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, davanın ilgili Orman idaresine ihbarına karar verilmesini talep ettiklerini, kabul manasına gelmemekle birlikte talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, tazminat talebinin de zamanaşımına uğramış olduğunu beyan etmiş, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet sebebiyle reddi gerektiğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddedeki koşulların oluşmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, yasal hasım olduğundan, yargılama giderleri ile vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve vekâlet ücretinin nispi olmaması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/603 Esas, 2015/1042 Karar sayılı kararı ile davacının adına kayıtlı taşınmazın orman sınırları içinde kaldığından bahisle tapu kaydının iptaline karar verilmesi karşısında davacının uğradığı maddi zararın tazmini gerekmektede olup, karara esas alınan bilirkişi raporuna göre sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak uygulanması, İlçe Tarım Müdürlüğünün 2018 yılı verileri alınarak zeminine ve taşınmaz üzerindeki ağaçların maktuen değerinin hesaplanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtiği istinaf sebeblerini tekrar etmiş olup ayrıca taşınmazın eksik inceleme ile sulu olarak kabul edildiğini, objektif artış oranı ve kapitalizayon faizini hatalı belirleyen bilirkişi raporuna göre yüksek bedel belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazın 1984 yılında yapılan arazi kadastrosu sebebiyle dava dışı Mehmet Ayar adına tespit ve tescil edildiği, davacının üzerinde herhangi bir şerh olmaksızın 26.03.1986 yılında satın almak suretiyle malik olduğu, ifraz sonrasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereği yapılan yenileme çalışmaları sonrası 2771,08 m² yüzölçümlü 109 ada 27 parsel olarak kayıt edildiği, Gölcük Orman İşletme Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucunda, Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/603 Esas, 2015/1042 Karar sayılı kararı tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 31.01.2018 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 09.02.2018 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak ve dosya içindeki bilgi, belge, taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak %50 obiektif artırıcı unsur uygulanmak suretiyle zeminine, üzerindeki ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmaza dava tarihi esas alınarak değer biçildiğnden, artırılan bedele dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğrudur.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davacı yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,

Davacı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.