Logo

5. Hukuk Dairesi2022/6426 E. 2022/13364 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların ortak alana yaptıkları ve ana taşınmaza ait mimari projeye aykırı imalatların kaldırılması talebiyle açılan davada, davacının dava konusu edilen kısım üzerinde dava açma hakkının (aktif husumet) bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kat mülkiyeti kapsamındaki 470 parsel üzerinde dava açma hakkı bulunsa da, 347 ada 1 parsel üzerinde bulunan ve projeye aykırı imalat olarak iddia edilen 13,25 m²'lik C kısmına yönelik dava açma hakkı bulunmadığı, bu nedenle davanın kısmen aktif husumet yönünden reddedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Bodrum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava dilekçesinde, davalıların ortak alana yaptıkları ana taşınmaza ait mimari projeye aykırı imalatların kali ile eski hale getirilmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/1259 Esas, 2022/1256 Karar sayılı kararı ile davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Aşağıda açıklanan gerekçelerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra, Bodrum 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/280 Esas, 2021/115 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; davacı tarafça kat mülkiyeti kurulu 470 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davalıların kendi bağımsız bölümünde yaptığı, anataşınmazın mimari projesine aykırı imalatların eski hale getirilmesinin talep edildiği, mahkemece yerinde keşif yapılarak alınan uzman bilirkişi raporunda belirtilen 8,50 m²'lik A kısmı ile 36,60 m²'lik B kısmının parsel içerisinde kalıp projeye aykırı olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, taraf sıfatı bir başka ifadeyle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise; def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebilmesi ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece resen nazara alınmasıdır.

Somut olayda, davalının projeye aykırı imalat olarak gösterilen 13,25 m²'lik C kısmındaki imalatın 347 ada 1 parsel üzerinde bulunduğu anlaşılmakla, davacının kat mülkiyeti kapsamında bu parsele yönelik dava hakkı olmadığının kabulü ile bu kısmına ilişkin davanın aktif husumet ehliyetinden reddi gerekirken aksi düşünce ile yazılı olduğu şekilde bu kısmın da eski hale getirilmesine karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Bodrum 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/280 Esas, 2021/115 Karar sayılı kararının açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.