"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.04.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... geldi, davalı idare vekili duruşmaya katılmamışlardır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 120 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, sulu arazi olduğunu, kapitalizasyon faizinin %3 olarak belirlenmesi gerektiğini, % 500'e kadar Yargıtayca objektif değer artışı uygulanmasının kabul edildiğini, gerçek kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiğini, taşınmazda kuyu ve ağaçlar bulunduğunu, dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma bedelinin tespitine, bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek belirlendiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, mahkemece iade kararının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, münavebeye alınan ürünlerin verim miktarlarının İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin ortalaması olması gerekirken, maksimum hadden alınmasının hatalı olduğunu, sadece iade kararı sonrası bloke edilen fark bedele dava tarihinden dört ay sonrasından son karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğini, mükerrer olarak tüm bedele son karar tarihine kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin toplanmadığını, belirlenen bedelin düşük olduğunu, 2018 yılı resmi verilerinin kullanılmadığını, taşınmaz DSİ kanalı ile sulanmasına rağmen, hatalı olarak kuru tarım ürünlerinin münavebeye alındığını, taşınmazda yılda birden fazla ürün yetiştirildiği hâlde tek ürün yetiştiğinin kabulünün doğru olmadığını, ürün verim miktarlarının düşük belirlendiğini, ürün üretim masraflarının yıllık ortalama brüt gelirin 1/3'ünü geçemeyeceğinin dikkate alınmadığını, objektif değer artırıcı unsur oranı uygulanmamasının hatalı olduğunu, kapitalizasyon faizinin %3 olarak alınması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer kaybının daha fazla olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanunu'nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, değerlendirmeye alınan ürünlerin yörenin münavebe sistemine uygun ve resmî verilerle uyumlu bulunduğu, taraflara sorularak kamulaştırmadan arta kalan bölümün yüzölçümü ve geometrik durumuna göre belirlenen değer azalış oranında bir isabetsizlik olmadığı, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir; ancak ilk karar ile hüküm altına alınan bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, tüm bedele son karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verildiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan ek raporda münavebeye alınan ürünlerin verim miktarlarının İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin ortalaması olması gerekirken, ürün verimlerinin maksimum miktarda alınarak taşınmazın yeri, konumuna göre belirlenen metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik durumu ve bilirkişi raporunda yazılı gerekçeyle % 20 değer azalışı olduğunun kabulü ile adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.