"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 30 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinafı üzerine İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.04.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... geldi, davalı idare vekili duruşmaya katılmamışlardır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan tüm yapıların bedelinin hesaplanarak ödenmesini talep ettiğini, taşınmazın üzerinde demiryolu taşımacılığı ile ilintili birçok yapının bulunduğunu, 30 uncu madde kapsamında yapılan kamulaştırmalarda bilirkişilerce adeta iki kurum arasında devir olduğu düşünülerek taşınmaz bedelinin düşük tutulmaya çalışıldığını, oysa bu tutumum doğru olmadığını, baraj yapımı ile ilgili ihale yapılırken kamulaştırma bedellerini eklendiğini, bilirkişiler tarafından taşınmaz bedeli düşük tutulduğunda kamu zararı meydana geldiğini, tüm bu hususlar gözetilerek kamu zararına sebebiyet verilmeden doğru bir şekilde kıymet takdiri yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; iki kurum arasında taşınmazın devrine ilişkin bir problem olmadığını, yapımı ... Enerji Üretim A.Ş. tarafından üstlenilen Yukarı Kaleköy Barajı ve HES projesi kapsamında müvekkili davacı EPDK ile davalı kurum TCDD arasında 07.03.2011 tarihinde protokol imzalandığını, sözleşmeye göre davalı tarafın ancak sökümü imkansız tünel ve taşınmazın kendi değerini müvekkili kurumdan isteyebileceğini, ziraat mühendisi raporu açısından yerel mahkemenin kararının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olmadığını, dava konusu taşınmazın 1946 yılından önceki halinin nasıl tespit edilebildiğinin açıklanması gerektiğini, uygulanan kapitalizasyon faizinin uygun olmadığını, taraflar arasında imzalanan protokol ile davalı kurumun kamulaştırma nedeniyle hiçbir suretle zarara uğramamasının temin edildiğini, yerel mahkemenin kaldırma sonrası davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmetmemesinin haksız olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf incelemesi sonucu bozma sebeplerinin yerel mahkeme tarafından yerine getirilmediğini, yerel mahkemece belirlenen bedelin kabulünün mümkün olmadığını, %6 oranında uygulanan kapitalizasyon faizinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın ticari olarak kullanıldığını, taşınmazın üzerinde bulunan tüm ağaç ve yapılar ile birlikte kamulaştırılması gerektiğini, ziraat bilirkişilerin incelemesi yönünden taşınmazın kot farkı gerekçe gösterilerek susuz olarak değerlendirilmesinin yasal bir dayanağı olmadığını, buğday ve arpa ürününün münavebeye alınmasının her iki ürünün de ayın kök yapısına sahip tahıl olması sebebiyle doğru uygulama olmadığını, TCDD ile EPDK arasında imzalanan protkolde bulunan "bedel tespitinde enkaz bedeli tenkisi yapılmayacaktır" hükmü gözetilmeden bedel tespiti yapılmasının yasal olmadığını, hükme esas bilirkişi raporunun tarafsız olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru tarım arazisi olarak nitelendirilen taşınmaza gelir metodu esas alınarak net gelirin tespit edilmesinde, taşınmazın niteliğine ve özelliklerine göre kapitalizasyon faizi uygulanarak taşınmazın bedelinin takdir edilmesinde ve kaldırma kararından sonra alınan ek bilirkişi raporunu hükme esas alınmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı; ancak bilirkişi heyeti yapı bedelini hesap cetvelinde 301.712,04 TL hesaplandığı halde raporda sehven 332.362,15 TL olarak yazılı olduğundan toplam kamulaştırma bedelinin 658.906,67 TL yerine 628.256,56 TL olarak düzeltilmesi gerektiğinden bahisle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 30 uncu ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak zeminine, üzerindeki yapılara resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülmek suretiyle değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve 50 yıllık ömrünü tamamladığından rayların hurda bedeli hesaplanmış ve kamulaştırma bedeline eklenmemişse de dosya içindeki TCDD Genel Müdürlüğüne bağlı TCDD 5. Bölge Müdürlüğü bila tarihli ve E.315524 sayılı yazılarına göre dava konusu taşınmazda bulunan rayların TCDD yetkilerince teslim edildiği gibi taraflar arasında yapılan 07.03.2011 tarihli protokolde 3.B maddesinin üçüncü bendinde yazılı ''TCDD'nin tek yanlı istemiyle istediği ray ve çelik köprülerin söküm ve nakliyesi TCDD'ye ait olmak üzere TCDD tarafından bila bedel alınacaktır'' maddesi gözetildiğinde rayların hurda bedelinin kamulaştırma bedeline eklenmemesi doğrudur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
5. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi bankaya bloke edilen 543.075,98 TL'ye 30.04.2017 tarihinden ilk karar tarihine, fark bedele ise aynı tarihten son karar tarihi olan 01.03.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (3) ve (5) numaralı bentlerinin tamamen hükümden çıkarılmasına, (3) numaralı bendin yerine, ''İlk kararla davalıya ödenmesine karar verilen 543.075,98TL’ye 30.04.2017 tarihinden ilk karar tarihi olan 12.03.2018 tarihine, fark bedel olan 85.180,58 TL’ye ise 30.04.2017 tarihinden son karar tarihi olan 01.03.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine'' ibaresi yazılmak suretiyle hükmün 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davacı idare vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.